Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘beka meselesi’ diyerek açıkladı: Hedefimiz 2053’te net sıfır emisyon

Aziz milletim, Güç Bakanlığı’mızın değerli mensupları, sizleri tüm kalbi hislerimle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin konutuna beğenilen geldiniz.

Bu manalı programa vesile olan sayın bakan ve ekibine teşekkür ediyorum. Ülkemizin güç alanında farklı bir ivme kazandığı herkes tarafından söz ediliyor. Kendimizle yarış halindeyiz.

Törenimizin ve resmen hizmete sunduğumuz yatırımların iyi olmasını diliyorum. Bu yatırımları ülkemize kazandıran firma ve kurumlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum.

Enerjinin tüm devletlerin en değerli sıkıntıları ortasına girdiği devirdeyiz. Dünyamız büyüyor ve arz da süratle büyüyor. Güç gereksiniminin her gün arttığı tabloda global ısınma tehdidi ile karşı karşıya olan etrafa yeni riskler ekleniyor.

Bir taraftan daha fazla güç kullanırken çevreyi tahrip ediyoruz. Bir de buna global riskleri ek edince nasıl karmaşık sıkıntıyla yüzleştiğimiz daha net görülecektir. Güç kullanımına paralel güç sarfiyatından doğan sera gazı dünyaya verdiği ziyan da büyüyor.

Enerji talebimiz süratle yükselirken güç kaynaklarımız da erimekte ve dünyamız kirlenmektedir. Gelişmiş devletler dahil tüm ülkeler güç siyasetlerini bu tabloya nazaran planlamakta. Rekabet kızışırken güç arz güvenliğine yönelik eforlar ağırlaşıyor.

Avantajlı ülkeler bile rezervlerinin uzak olmayan tarihte biteceğini bilerek hareket ediyor. Bu problemler direkt ulusal güvenliğe tehdit mevzular olarak görülüyor ve birer beka sorununa dönüşmüştür. Avrupa’daki güç kesintileri gücün vazgeçilmez yerini bir sefer daha gösterdi.

Gelecekte daha da kıymetli yer alacaktır. Afrika’dan Asya’ya dünyanın birçok bölgesindeki tansiyonları güçten bağımsız okuyamayız.

Bir damla petrolü oluk oluk akan kandan değerli gören zihniyette hiçbir şey değişmedi değişmeyecek. Mazlumların kanlarından beslenmeye devam edeceklerdir.

Biz enerjiyi çıkarların uzlaşacağı, bir iş birliği sorunu olarak görüyoruz. Sömürmeye değil birlikte kazanmaya talibiz. Bu hakkaniyetli halimizi her ne kıymetine olursa olsun her kaidede koruma edeceğiz.

Başarışı alanlarımızın en başında güç bölümü geliyor. Her alanda önemli yatırımlar yaptık. Karadeniz ve Gabar’daki keşifler ile makus tarihimizi değiştirdik. Türkiye’yi güç koridorlarının kesiştiği merkeze dönüştürdük. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye’nin güç alanında büyük sıçrama yaptığını zati kabul ediyor.

Enerjide talebin 2035’e kadar yüzde 50 artacağını görüyoruz. 60-100 milyar dolar aralığında güç faturamız var. Bu faturayı düşürerek ülkemizi net ihracatçı ülke yapmaktır maksadımız. Amaçlarımıza ulaşmak için yenilenebilir güç en kıymetli sac ayaklarından biri.

Avrupa’da 5 dünyada 11. sırada yer alıyoruz yenilenebilir güçte. Güç kaynaklarının çeşitlendirilmesi, yenilenebilir. güç kaynaklarının kıymetlendirilmesi için stratejilerin uygulanmasına kıymet veriyoruz.

2005’te hiç olmayan güneş gücü gücümüz 21 bin 803 megavata ulaştı. Bu muvaffakiyet kararlılıkla sürdürdüğümüz planlamanın eseridir. Rüzgar ve güneş gücünde 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. 80 milyar dolarlık yatırım yapacağız. Yeşil iletim altyapısını kuruyoruz. 2035 itibariyle 5 bin megavatlık deniz üstü rüzgar kapasitesini hedefliyoruz.

Yenilenebilir güçte yatırımcılarımızın yanında oluyoruz. Kesimde bugün 500 imalatçımız var. Bu sayede ana ekipman imalatçıları ve alt tedarikçiler ile 50 bin şahsa istihdam sağlandı. Çok daha âlâ düzeyleri yakalayacağız. Yatırımcıların karşı karşıya olduğu kasvetleri asla göz gerisi etmiyoruz. 48 aya varan müsaade mühletini 18 aya düşüreceğiz.

Konuyu bir an evvel TBMM takdirine sunup bu mevzuyu sadeleştireceğiz. Kapasiteleri çok süratli halde hayata geçireceğiz. Bütün bu rekorların, gelişmelerin, vizyon odaklarımız muhalefetin gündeminde yer almıyor.

Bunların hiçbirini takip etmiyorlar, ilgilenmiyorlar. Yalnızca yolsuzluk tezlerine değil global ölçekteki sorunlarda de gözlerine bant çekmişler. Gözleri var fakat görmüyorlar, kulakları var lakin duymuyorlar. Gerçekleri bal üzere bildikleri halde bunu dillendirmeye yürek edemiyorlar.

Kafaların kuma gömüp görünmez olduğunu sananları kaçtıkları hakikati hatırlatıyoruz. Geçersiz ve saçma tartışmalarla ülkemizin gücünü tüketmeye çalışanlara inat Türkiye’nin gücünü artırmak için gece gündüz çalışıyoruz, eserlerimizle konuşuyoruz, yatırımlarımızla yapıtlarımız ile konuşuyoruz. Bugün ülkemizin en büyük gereksinimi laf yarıştırmak değil hizmet ve yapıtları yarıştırmaktır.

2024’te 81 vilayette 6 bin 182 elektrik üretim santrali devreye alındı. Toplam bedel 5 milyar dolar. Yenilenebilir yatırımların yıllık kapasitesi 23.8 teravat saattir.

Sağladığı tasarruf 1.3 milyar dolardır. 2024’teki yenilenebilir güç yatırımlarımız birçok ülkenin kurulu gücünden daha fazladır. Pak güç yatırımlarını teşvik etmeyi ve desteklemeyi sürdüreceğiz.