Cuma hutbesi: Rahmet ve mağfiret mevsimine girerken

Ramazan; Rabbimize, kendimize, ailemize, etrafımıza ve insanlara karşı sorumluluklarımızı bir sefer daha gözden geçirme ayıdır. Öyleyse gönlümüzü, konutumuzu, işyerimizi, sokağımızı, köyümüzü, ilçemizi, kentimizi Ramazan ayına hazırlayalım. Yemeden içmeye, giysiden kuşama, alışverişten tüketime, aileden komşuluk münasebetlerine kadar hayatımızın her anına ve alanına İslam’ın buyruk ve yasaklarını aktarmaya çaba edelim. Dinimizde ve medeniyetimizde yeri olmayan, Ramazanın ruhuna uygun düşmeyen cümbüşlerle vaktimizi heba etmeyelim. İbadetlerimizi vaktinde eda etmeye itina gösterelim; vaktimizi ibadet vakitlerine nazaran ayarlayalım. Lüks ve israfın sergilendiği, muhtaçlık sahiplerinin unutulduğu iftar sofraları kurmayalım. Mazluma, fakire, kimsesize, yetim ve öksüze kol kanat gerelim, iftar sofralarımızı muhtaçlarla paylaşalım. Orucu mazeret ederek konutta, işyerinde ve trafikte gönül kırmayalım, huzursuzluk çıkartmayalım. Fırsatçılık yaparak fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmeyelim. Müslümanlara zulmedenlere dayanak verenlerin eserleriyle sofralarımızı donatmayalım.
Bu vesileyle idrak edeceğimiz Ramazan-ı şerifin; başta aziz milletimiz olmak üzere âlem-i İslam ve tüm insanlık için iyi olmasını Şanlı Rabbimden niyaz ediyorum.
————————————————