Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) fahiş fiyattan düzenlediği konserlere yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatıldı. Bu gelişmenin akabinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) konserlerine de inceleme başlatıldı. Görevlendirilen müfettişin 2021 yılından beri yapılan tüm etkinliklerle ilgili masrafları, evrakları ve ihale evraklarını istediği bildirildi.
CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) konser israfına ait Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. Mevzuya ait tvnet’te açıklamada bulunan Yeni Şafak Müellifi İsmail Kılıçarslan, başsavcılara davette bulunarak 81 vilayetteki tüm konserlerin araştırılması gerektiğini belirtti. Sanatkarların vereceği konserlerin fiyatlarının aşikâr olduğunu lakin durumun siyasi finansmana dönüştürüldüğünü söz eden Kılıçarslan, “Kimse kendi siyasetini lokal idare bütçesinden finanse etmesin.” dedi. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın ‘teknik sarfiyatlar sanatkara verilen paradan daha fazla’ savunmasının izah edilemez olduğunun altını çizen Kılıçarslan, kelam konusu konserlerin 7-8 milyon lira ile tamamlanabileceği tarafında işin uzmanından görüş aldığını da kelamlarına ekledi. Kılıçarslan CHP’li belediyelerin para akıttığı konser tertiplerine ait daha evvel yaptığı açıklamada, belediyelerin sanatkarlarla anlaştığı paralar için ‘telif hakkı’ mazeretini kullandığını ve böylece büyük bir vurgun
Trabzonspor maç kazanırken de kaybederken de aslında daima kaybeden taraf oldu. Siz bakmayın 38 yıl sonra gelen kupalı şampiyonluğa. Aslında temel unsuru sistemde devamlılık olan kulübün oyuncuya dayalı sistemle şampiyon olmasına karşın bugün, geçmişe dayalı sisteminin yok olmasının aczi yaşanıyor. Parayı verenin düdüğü çaldığı periyotta vazifeye gelen teknik yönetici Nenad Bjelica’nın, “Şu anda ortamızda olup tahminen kendisini kulüpten büyük hisseden arkadaşlar olabilir ancak şu bilinsin ki kimse kulüpten
Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi’nin (PARMER) düzenlediği “Neurolab İstanbul 2024”, 100’ü aşkın araştırmacıyı buluşturdu. PARMER Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, “Ameliyatsız, MR yardımıyla ses dalgalarının muhakkak noktalara ulaşmasıyla titremelerin önüne geçiyoruz” dedi.
Yeni Şafak Gazetesi’nin 14 Kasım 2024 tarihli birinci sayfasında yer alan manşet ve haberler… Ambargoya çok fena bozuldular Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin ihracat ve ithalat süreçlerini büsbütün durdurma kararının İsrail’i şoke ettiğini …
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, borcu bulunan belediyelere seslenerek hiçbir teşebbüste bulunmayan belediyelere haciz süreci başlatacaklarını açıkladı. Borçlarını en çok ödemeyen belediyelerin CHP’li belediyeler olduğunu söz eden Işıkhan, “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin SGK’ya 8,5 milyar lira borcu var, Melih Bey’den aldığında borç 209 milyondu.” dedi.
Başlığı çaldım; Ivo Daalder’in Amerikan ‘Politico’da 8 Kasım’da yayınlanan yazısının başlığıdır bu… ‘The end of Pax Americana’… Daalder kesin ve açık bir Trump zıddı. Aslında onun için seçtim. Kurala dayalı global tertibin savunucularından ve 1945’ten günümüze uzanan Amerikan liderliğinin resmi olarak da ardında durmuş, ABD’nin eski NATO Büyükelçisi… Makalesini şöyle bitiriyor… “Pax Americana, 20 Ocak 2025’te ABD’nin 47. başkanı olarak Donald J. Trump’ın vazifeye gelmesiyle resmen sona erecek. Ülke
Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) Başkanı Jerome Powell “Trump istese bile başkanlığı bırakmayacağım” dedi, ya… Komprador Burjuvazi’nin “mutemet” gazetesi Sözcü’den, iki gün üst üste “Amerikan Sevici” başlıklar geldi: -Bağımsız Merkez Bankası bu türlü oluyor! -“Hukuk müsaade vermez” diyerek Trump’a meydan okuyan Powell, demokrasi dersi verdi! PÜF NOKTASI Batıcı Sözcü, Sihirbaz Mandrake’yi bile “çırak çıkartacak” gözbağcı manşetler atmakta pek beceriklidir. *** Sözcü’nün itina ile okuyucularından sakladığı
5 Kasım seçimini zaferle kazanan ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump’un Ortadoğu siyaseti başta İsrail ve Amerika ve Avrupa olmak üzere önemli manada merak ediliyor. Çünkü seçim öncesi Biden Gazze ve Lübnan’da 55 bini aşkın çoğunluğu bayan ve çocuk olan pak sivillere NETANYAHU ile birlikte soykırım uygulayarak havadan en çağdaş uçaklarla binlerce ton bomba atmıştı, ağır yaralı sayısı ise100 bini geçmişti. İlahi adalet kesinlikle tecelli edecek fakat Dünya halkları bu katiller güruhunun soykırım hatasından
“Bugün her şeyiyle yaşayan ve tarihteki vasıflarını taşıyan bir İslâm kenti var mı?” diye sorulsa, hiç tereddüt etmeden “Fes!” derim. Etrafını çepeçevre saran surlarıyla, odak noktalarını teşkil eden camileriyle, mescitleri dört bir yandan kuşatan çarşılarıyla, medrese ve zaviyeleriyle, motorlu taşıtlar yerine binek hayvanlarıyla ulaşımın sağlandığı daracık sokaklarıyla, Fes güya yüzlerce yıl öncesinden fırlayıp gelmiş ve vakitte donup kalmıştır. Bugün de hâlâ Fas’ın en otantik ve cezzâb kentidir.