Minimum fiyat artırımıyla ilgili “Neyse ne, nasılsa bu seneyi atlattık, bundan sonrasına 2025’in Aralık ayında bakarız” diye düşünenler varsa 24 Saatte İş isimli platformunun araştırmasına göz atmalılar… 2238 mavi yakalının katıldığı araştırmaya nazaran, yüzde 95,3 minimum fiyatı yetersiz bulmuş. Yüzde 64,5 ’lik bir kesim mecbur kalmadıkça bu fiyatlara çalışmayacağını belirtmiş. Deneklere ne hissettikleri de sorulmuş: Yarısından fazlası (%52,72) hayal kırıklığına uğradığını belirtmiş. İştirakçilerin üçte

Bu yazıyı sevgili Aydın Ünal ağabeye borçlanarak alıyorum kaleme. Evvel onu bir söylemem gerekir. Müteşekkirim. Malum, Suriye ihtilalinde hem matematik bilmeyen hem de herkesten şişman olan Kamalistler, cehaletleri iyot üzere açığa çıkınca her vakit yaptıklarını yapıp Suriye’ye “Kamalizm” önermeye başladılar. Halep’ten sonra Hama mı var Humus mu, haritaya bakmadan asla söyleyemeyecek cehalet seviyeleriyle Kamalistler’den zati fazla bir şey beklemiyorduk fakat özellikle Ekrem İmamoğlu’na verdikleri “seni

Suriye ve Ukrayna’da gelişen yeni jeopolitik bağlamın, başta çetrefilli gelen fakat gerçek tasnif edildiğinde insanı şaşırtan, hatta ‘konudan bağımsız’ görünen, finalde yeniden garip biçimde buluşan o kadar çıktısı var ki… Mesela… Yeni yılın birinci günü, Rusya’dan çıkıp Ukrayna üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine yapılan gaz sevkiyatı, Kiev’in muahedeyi yenilememe kararıyla durdu… Fiyatlar üzerinde kısa vadeli tesirleri olacak lakin Avrupa’nın bu kış donması beklenmiyor. Depoları dolu artı başta ABD destek

“Abi, hani sen ne vakit gideceksin?” diye üst üste soranlara daima şu yanıtı veriyordum: “Rejimin bu kadar çabuk düşeceğini kestiremedim, programlarımı çok doldurmuşum maalesef.” Hakikaten de herkes sırayla Şam’a giderken, ben Türkiye içinde ve dışında kelam verdiğim birtakım programları icra etmekle meşguldüm. Nihayet, Derin Tarih’in Şâm-ı Şerîf’e ayırdığımız Ocak 2025 sayısını matbaaya yollayıp soluğu Suriye’de aldım. Suriye, 20’li yaşlarımın çabucak başında birinci yurtdışına çıktığım coğrafyaydı. İslâm

Suriye’de 54 yıl halkına en büyük zulmü reva gören bir rejimin devrilmesini ne devrimciler ne de bu ihtilale sevinenlerin hiçbiri rastgele bir dinin, mezhebin yahut milletin ziyan hanesine kaydetmediler. O yüzden büyük sıkıntıların sonunda ulaştıkları ihtilali rastgele bir kavmi, rastgele bir etnik kümesi şimdiye kadar çektikleri ağır sıkıntılar hasebiyle intikam amacına koymadılar. Dahası intikamsız bir zafer bizim en büyük hedefimizdi dedi devrimin lideri Ahmet el-Şara ve arkadaşları ve hakikaten de

Toplumsal hafızamızı on yedi günle sınırlayan araştırmacılar galiba haklılar. Sahiden çabuk unutuyoruz. Gerçi -tarihi de bir yana bırakalım- kendi vaktimizde acı ve ıstırap veren o denli olaylar var ki, onları unutmak aslında daha isabetli görünüyor. Lakin böylesi bir unutma, kelam konusu olayları doğuran şerli niyetlerin, karanlık emellerin, kirli tezgahların… yine tedavüle konulmasıyla da sorunlu hâle geliyor. Bugünlerde bunun tipik örneklerinden birini yaşıyoruz: Siyasal Alevîliğin hortlatılması!

TRT’nin izlenme rekorları kıran Gassal dizisinin hikayesi kadar nerede çekildiği de merak uyandırıyordu. Dizideki birtakım Kocaeli ayrıntıları izleyicilere fikir verse de bir toplumsal medya kullanıcısı gördüğü ipuçlarını adım adım takip ederek dizinin çekildiği pozisyonları buldu. İşte Gassal dizisinin çekim serüveninin Kocaeli ile İstanbul ortasında mekik dokuduğu o pozisyonlar.

Suriye ulusal güçlerinin zalim Esed ile 61 yıllık müstebit Baas rejimini devirmesinin akabinde bölgede hayat süratle olağana dönmeye başladı. Esed idaresi tarafından göçe zorlanan Suriye’nin İslami ve kültürel mirasını sırtlanmış Müslüman alimler de meskenlerine döndü. Bugün akşam saatlerinde Şam’daki konutuna dönen Suriye Müftüsü Üsame er-Rıfai, halk tarafından büyük bir coşkuyla tekbirler eşliğinde karşılandı.

Yönettiği kentte göçmenlere yönelik ırkçı uygulamalar hayata geçiren CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, bu kararların hukuksuz olduğunu itiraf etti. YouTuber Fatih Altaylı’ya konuşan Özcan, Suriyelilerin iş yeri ruhsatlarını iptal ettiği kararın hukuksuz olduğunu belirterek, “Yargıya gitseler kazanırlardı fakat o zamanki güçle dava açamadılar.” dedi. Özcan, göçmenlerin bu ırkçı uygulamalara karşın kentten ayrılmaması üzerine hukuksuz formda sularına, nikah fiyatlarına 10 kat artırım yaptığını söyledi. Özcan’ın bu itiraflar sırasındaki rahat hali ise dikkat çekti.

Toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla isminden kelam ettiren Murat Övüç, dini kıymetler ve simgeler ile dalga geçme savı ile gözaltına alındı.