Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının hızlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak” dedi. AK Parti TBMM Küme Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve kimi ilçe belediye liderlerinin tutuklandığı yolsuzluk belgesinde çok daha fazla bilgi ve evrak olduğu iletisini verdi.

“Bir kısmı 2019 yılına kadar uzanan şu yahut bu sebepten belediyelerde yaşadığımız kayıpların, hem kentlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz” vurgusu yapan Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye bir anda adeta belediyeler bağlamında 1989-1994 yılı devrine geri döndü. Kentlerimiz ve oralarda yaşayan on milyonlarca insanımız eser ve hizmet namına hiçbir çalışma göremedikleri üzere üstüne bir de hakaret işitiyorlar. Oy verdiklerinden hizmet bekledikleri için aşağılanıyorlar. Yanan otobüslerin, çalışmayan merdivenlerin, aksayan hizmetlerin hatası bile seçmene İstanbullu kardeşlerimize yüklüyorlar.”

“Belediyelere, milletimizin dişinden tırnağından arttırarak ödediği vergilerle aktarılan kaynakların eser ve hizmet yerine birilerinin şahsi hırsları ve çıkarları için kullanıldığı ortaya çıkıyor. Özellikle İstanbul’un büyükşehir ve kimi ilçe belediyeleriyle yolsuzluk, hırsızlık, irtikap konusunda, affınıza sığınarak söylüyorum, yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor. Üniversite imtihanını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği yöntemsiz diplomayla başlayıp bütün kenti adeta bir ahtapot üzere saran rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonla bir arada gün yüzünü çıkmış oldu.”

İstanbul’da yakıt tankeriyle milyonlarca liralık zerzevat ve meyve taşındığını, İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin 3-5 milyon dolar için yabancılara peşkeş çekildiğini, fiyatı yüz milyarlarca lirayı bulan hırsızlıklar ile basında ve toplumsal medyada halkın parasıyla beslenen tetikçilere varıncaya kadar her türlü gayrimeşruluk, her türlü hukuksuzluk olduğunu belirten Erdoğan, kelamlarına şöyle devam etti: “Öyle ki İstanbul’un CHP’li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla materyalle karşılaşırsınız.”

“Üstelik bunlar şimdi heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP’nin şahsen içinden gelen doküman ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği hatalar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının hızlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak. Ortada epey yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekarlık varken hakkı hukuku, adaleti lisanından düşürmeyen CHP idaresi savları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti.

“Yargının savlarına yanıt veremeyen CHP idaresi, insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme eforuna girişti. Dikkat buyurunuz; çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Vazifesini yapanları değil, yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar. Belediye liderlerinin kurduğu haraç ve rüşvet nizamının bedelini sokaklara döktükleri seçmenlerine ödetmeye kalkıyor. İşbirliği yaptıkları marjinal örgütlerin yol açtıkları rezaletleri sahiplenerek girdikleri tehlikeli yolu güzelce içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Daha da ötesi, bütün bunların faturasını bize, şahsımıza, hükümetimize ve partimize keserek gerçekleri zıt yüz etmeye çalışıyorlar.”

2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile Büyük Ölçekli Sanayi Yatırımları Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, şunları söyledi: “Teknolojide bağımsızlığı en üst düzeye çıkarmayı, Türkiye’yi hem teknoloji üreten hem de yüksek teknolojili eser üretimi ve ihracatında önder ülkelerden biri pozisyonuna taşımayı dilek ediyoruz. Ülkemiz son 23 yılda kalkınmada, teknolojide, savunma sanayiinde elde ettiği başarılarla global güç dengelerinde kelam sahibi bir ülke oldu. Savunma paradigmalarını değiştiren insansız hava araçlarımız göğsümüzü kabartıyor. Beşinci jenerasyon savaş uçağımız KAAN gökyüzüyle buluştu. Birinci yerli elektrikli ve akıllı arabamız Togg yollarda. Birçok yerli ve ulusal markamız üzere Togg’un da kimi kendini bilmezler, kimi köksüzler tarafından kelamda boykot listesine konulmasını aziz milletimizin takdirine havale ediyoruz. Allah’ın müsaadesiyle milletimiz bu ülkede üreten, istihdam sağlayan hiçbir yerli ve ulusal markayı üç beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir. Lakin iktisattan demokrasiye, milletin tüm kazanımlarına saldıranlar eninde sonunda kaybedeceklerdir. Onlar boş, beleş gündemlerle oyalanırken biz işimize bakıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam ise Beştepe Millet Stant Salonu’nda İşçiler ile İftar Programı’na katıldı. İftar programında konuşan Erdoğan, Türk iktisadına bedel sağlayan şirketleri gaye alanların kaybedeceğini söyledi. “Sorumsuz boykot davetleriyle tüccarın işiyle oynayan, emekçinin ekmeğiyle oynayan, sanayiciyi, girişimciyi batırmak için adeta çabalayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye için çalışan, 85 milyon için üreten, Türk iktisadına katma bedel sağlayan hiç kimseyi hiçbir şirketimizi bunların insafına terk etmeyeceğiz. 28 Şubat’ta sermayeyi renklere ayıranlar nasıl kaybetmişse bugün de medya kuruluşlarını, şirketleri, firmaları, isim isim verip açıkça tehdit edenler, ülkesini yurt dışına şikayet edenler de şunu yeterli bilin kaybedeceklerdir.”

Erdoğan, “Ana muhalefetin başındaki zat, tüm medya kümelerini ne yapıyor? Batı’ya şikayet ediyor. Ya sen nasıl bir beşersin? Öbür gidecek kapı bulamadın mı? Çalacak kapı bulamadın mı? Şayet ciddiysen, aşikâr bir karaktere sahipsen bu gençleri sokağa dökmek sana hiçbir şey kazandırmayacağı üzere kaybettirecek” tabirlerini kullandı.

Erdoğan, bir muştuyu paylaşmak istediğini belirterek, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne uzatıldığını söyledi: “Biliyorsunuz gelecek hafta tüm okullarımız ikinci orta tatillerine giriyor. Orta tatilin olduğu pazartesi ve salı günleri birebir vakitte Ramazan Bayramı tatilinin ikinci ve üçüncü günlerine denk geliyor. Ailelerimiz, çocuklarıyla doya doya vakit geçirsin, bayramı aileleriyle birlikte huzurla, sevinçle idrak etsin istiyoruz. Bu hedefle kamu çalışanlarımız için bayramı takip eden 3 günlük süreyi de idari müsaade kapsamına aldık. Böylelikle milletimiz toplamda 9 günlük bir tatil yapma imkanına kavuşacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftardan sonra Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Yarışı Ödül Merasimi’ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam aleminin Kadir Gecesi’ni tebrik etti. “Emperyalistlerin bir asır evvel ördüğü ve yıllardır daima büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını üzülerek söylüyorum, bir türlü yıkamıyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizi içeriden zayıflatan bu makûs gidişe artık bir dur demek zorundayız. Şayet yaralarımızı sarmak, yeryüzünde huzur ve adaleti tesis etmek, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği ezalara bir son vermek istiyorsak aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için Peygamber Efendimizin bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki uyuşmazlıkları bir an evvel tahlile ulaştırmamız icab ediyor.”

“Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına temel olan bilgi ve dokümanları getirenler, CHP’lilerin şahsen kendileri” diyen Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet parasının taksimatında uyuşmazlık çıkınca, birilerinin giderek, yargıya olan biteni anlattığını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Karşımızdaki tablo şudur, yolsuzluğu yapan, rüşveti alan, paraşütle diploma sahibi olup yüzbinlerce gencin hakkını yiyenler CHP’li. Bu paraların bir kısmını siyasi ajandaları için kullanan, bir kısmını da kurdukları hata örgütü üzerinden şirketlerine aktaranlar da CHP’li. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sırasına girenler CHP’li. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni doküman ve bilgi yağdıranlar CHP’li. Kabahat örgütünün medyada ve toplumsal medyada kullandığı tetikçilerden, trol ordularından yılan, yorulan, bıkanlar CHP’li.”

“CHP’nin kurultayını ‘Kurultayda şaibe var’ diyerek mahkemeye şikayette bulunanlar CHP’li, dönen dolapları, alınan rüşvetleri, yapılan hırsızlıkları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHP’li, lakin hatalı AK Parti. Allah aşkına biz bu türlü bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz? Sizin paylaşım kavganız nedeniyle başlayan yargı sürecini niçin bize mal ediyorsunuz? Partiniz içindeki ihbarcılık yarışına niye bizi karıştırıyorsunuz? Son olayda tıpkı sinemalarda olduğu üzere soyguncular birbirine girmiş, cürüm ortakları birbirini satmış, gidip polise ve yargıya ihbar etmiştir. Şu an bunun artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz.”

“Başta mübarezeyi düzgünce yitiren CHP Genel Başkanı olmak üzere CHP idaresine şunu hatırlatıyorum, seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün boşuna. Macun bir kere tüpten çıkmıştır. CHP’deki iç savaş sebebiyle de olsa yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur. Pisliklerin üzerini örtemezsiniz. Partiniz içerisindeki bilek güreşinde bizden takviye alma hinliğini terk edin. Ağzı bozuk müptezellerle sokakları terörize etmekten artık vazgeçin.”

Ana muhalefet partisinin içine düştüğü içler acısı halin kendilerini üzdüğünü ve öfkelendirdiğini söyleyen Erdoğan “Kalkıyor, tüm medya kümelerini tek tek, isim vererek şikayet ediyor. Bizi dünyaya şikayet ediyor. Benim Hazine ve Maliye Bakanı’mı tıpkı halde şikayet ediyor. Sen kimsin? Her şeyden evvel senin gramın ne? Sen nasıl olur da Hazine ve Maliye Bakanı’mı şikayet etmeye kalkarsın” sözleriyle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştirdi.

Şehzadebaşı Cami’sinde yaşananları anımsatan Erdoğan, marjinal kümelerin Şehzadebaşı Cami’sinin yanındaki kabristanı yerle bir ettiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ey Özgür Özel, herhalde senin de bir gün kabrini bu formda hazırlayacaklar ve senin de kabrini birileri gelip ya kazar ya yıkar. Bu nasıl iştir? Bunlara eyvallah etmek mümkün değil. Orada tarih yatıyor. Artık çıkmışlar, pazartesi akşamı İstanbul’da yaşanan alçaklıkla ilgili nedamet cümleleri kuruyorlar, laf cambazlıklarıyla, söz oyunlarıyla, toplumsal medyadan ahlakçılık yaparak güya küfürbazlarla ortalarına ara koymaya çalışıyorlar. Kusura bakmayın, pazartesi akşamı yaşanan namussuzluğu zehirli lisanınızla siz hazırladınız.”

“Yaşanan bu alçaklığın en büyük sebebi CHP idaresinin tükenmişliğidir, ta kendisidir. Sayın Özel maalesef özgürleşememiştir, koltuğunu borçlu olduğu vesayet odaklarının buyruğundan çıkamamıştır. Biz son bir ümitle, her gün düzgüne gitmesini, kendisini biraz toparlamasını, kendisine biraz çekidüzen vermesini bekledikçe Sayın Özel, freni boşalmış kamyon üzere yokuş aşağı sürükleniyor.”