Shamdasani, BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Shamdasani, İsrailli yetkililerin 18 Mart’tan bu yana 21 tahliye talebinde bulunduğunu ve 31 Mart’ta Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Refah kentinin neredeyse tamamını kapsayan bir talep yayınladığını ve sonrasında karadan ataklar düzenlediğini kaydetti.

10 binlerce Filistinlinin Refah’ta insani yardıma erişimleri olmadan mahsur kaldığını söyleyen Shamdasani, İsrail’in bir “tampon bölge” oluşturmak maksadıyla sivil nüfusu bu bölgelerden kalıcı olarak çıkarmayı amaçladığı konusunda önemli kaygılar olduğuna işaret etti.

Bu hücumların, İsrail güçlerinin memleketler arası insancıl hukuk unsurlarına ahengi konusunda önemli soruları gündeme getirdiğinin altını çizen Shamdasani, çatışmalara direkt katılmayan sivillere karşı kasıtlı olarak atak düzenlemenin bir savaş hatası teşkil ettiğine işaret etti.

İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin akabinde 18 Mart sabahı şiddetli akınlarına tekrar başladı.

İsrail güçleri akınları yine başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, bayan ve çocuk olmak üzere 1522 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 834 kişi yaralandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği akınlarda ise ömrünü yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 886’ya, yaralıların sayısı 115 bin 875’e yükseldi.

Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.

Hamas ise “İsrail’in verdiği kelamlara uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımı tekrar başlattığını” açıkladı.

İsrail’in Gazze’ye akınları, Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Yöneticisi’ni vazifeden alması üzere tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.