Gazze’ye yönelik soykırım savaşını başlattığı 7 Ekim 2023’ten itibaren Batı Şeria ve Kudüs’teki işgal siyasetlerini da ağırlaştıran İsrail, bölgenin yüzde 85’ini işgal etti. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Uyum Ofisi’nin (OCHA) hazırladığı rapora nazaran 2024 yılı boyunca 46 bin dönümden fazla Filistin toprağına İsrail tarafından hukuksuz bir biçimde el konuldu. İsrail işgali, tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’inden fazlasını denetim ediyor ve bunu daha da genişletmeyi hedefliyor. Filistinliler kendi vatanlarının yalnızca yüzde 15’ini kullanabiliyor. Bu toprak gaspı, milletlerarası hukukun açıkça çiğnenmesi manasına gelirken, dünyanın büyük kısmı bu hukuksuzluğa sessiz kalmaya devam ediyor. Batı Şeria’da, bilhassa Kudüs Valiliği’nde yıkımlar arka arda geldi. Sadece bu bölgede 242’si Kudüs’te olmak üzere 903’ten fazla bina ve tesis büsbütün ya da kısmen yıkıldı. Üstelik 939 yapıya daha “ruhsatsız” oldukları savıyla yıkım buyruğu verildi. Kelam konusu ruhsatlar işgal makamlarının Filistinlilere vermeyi reddettiği evraklar. Bu buyrukla birlikte insanların kendi topraklarındaki varlığı cürüm sayılıyor.

İşgalci İsrail’in yerleşim siyasetinde da 2024 yılı yeni bir kırılma yılı oldu. Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria genelinde 13 binden fazla yeni yerleşim ünitesinin inşası için onay alındı. Birebir vakitte yaklaşık 11 bin 888 dönüm arazi, sömürge planları doğrultusunda ilhak edildi. Yılsonu itibariyle Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim yerlerinin ve askeri denetim noktalarının sayısı 551’e ulaştı. Bu yerleşimlerde yaşayan yerleşimci sayısı ise 770 bin 420’ye dayandı. En büyük yerleşimci yoğunluğu, 240 bin 516 kişi ile Kudüs’ün J1 bölgesinde bulunuyor. Ramallah, Beytüllahim ve Salfit üzere başka valilikler de önemli baskı altında. Tubas ve Kuzey Ürdün Vadisi ise hala en az yerleşimci barındıran bölgelerden biri, lakin bu durumun değişmesi de an problemi.