Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasına ait yürütülen soruşturma kapsamında 12 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Bakan Tunç, TRT Haber’de çıktığı canlı yayında gündeme ait kıymetli açıklamalarda bulundu.

Bolu’da Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciasına değinen Tunç, “Sorumlular kimse yargı önüne çıkarılacak.”

“21 Ocak’ta Kartalkaya’da yüreğimiz yandı. Büyük bir facia. 78 vatandaşımız hayatını kaybetti, 51 vatandaşımız yaralandı. İsimli soruşturma değerli. Raporlar sonuçlanacak, ayrıntılı bir biçimde ortaya konulacak. İsimli sürecin ucu nereye giderse gitsin kararlılıkla ortaya çıkarılacak. Sorumlular kimse yargı önüne çıkarılacak. Yangında şuan 12 gözaltı var, soruşturma kapsamlı sürüyor. Otel işletme sahibi, müdürü, çalışanlarının da aralarında bulunuyor. Süreç devam ediyor. Husus teknik bir mevzu. Şuanda elde edilen bir ekip kanıtlar var. Tüm kamera kayıtlarına, evraklara el konuldu, inceleniyor. Olay tüm ayrıntılarıyla birlikte soruşturulmaya devam edecek. Vatandaşlarımızın bu türlü bir faciayla karşılaşmaması için alınması gereken önlemler var. AK Parti kümesi da TBMM’de araştırma önergesi verdi. Bu acıları milletimize yaşatan kimin ihmali, kusuru varsa yargı önünde hesap vermeli ve gereken cezayı da almalı. Burada gerekli önlemlerin alınması konusunda milletçe hassasiyet göstermesi lazım. Misyonu, sıfatı ne olursa olsun yargı önünde hesap verecektir.

Alanında uzman bir uzman heyeti kelam konusu. Heyet hem olay mahallinde birinci incelemelerini yaptılar, itfaiye raporu şimdi çıkmadı. Yaralı vatandaşlarımızdan tabir alınıyor. Önümüzdeki günlerde ön rapor çıkar. Sonra da kesin raporla ilgili çalışmalar olur. Kimler kusurluysa gereken davalar da açılacaktır.

Narin evladımızın hunharca katledilmesi milletçe bizi derinden yaraladı. 21 Ağustos’ta kaybolmuştu, 19 gün boyunca arama yapıldı. Aramalarla birlikte isimli soruşturma da açıldı. 260’tan fazla tabir alındı, birçok kanıt toplandı. Bütün bu kanıtlar sözler ışığında gözaltılar oldu. Soruşturması devam eden 8 kişi daha var. 2 ay soruşturma sürdü ve 2 ay da sonuçlandı. Sonuçta bu kanıtlar ışığında karar verdi. Bugün de 950 sayfaya yakın bir gerekçeli karar açıklandı. Süreci daima birlikte takip ettik. Bilhassa soruşturma kısmı saklıyken birtakım provokasyonlar da oldu. Siyaseten karalamalar oldu. Tesirli bir soruşturma ve yargılama süreci gerçekleşmiş oldu. Yargılama süreci devam ediyor. İstinaf ve temyiz süreci var. 3 kişi taammüden öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldı. Komşuya da kanıt gizlemekten ceza verildi. Bu karar istinafa tabi. Bundan sonraki süreci de kamuoyu takip edecektir. Narin evladımız üzere Rojin kızımız var onun da süreci takip ediliyor. Bayan şiddetinin önlenmesi bakımından bir hassasiyet kelam konusu. Yargı Islahatı Strateji Dokümanımızda de bu hususlara yer verdik. Bundan sonra da yasal süreç bakımından ne yapılması gerekiyorsa yapılacak. Bugün birinci derece mahkemesinin vermiş olduğu karar da paylaşıldı. Kime ne münasebetle ceza verildiyse açıklandı. Teknolojinin tüm imkanları Narin soruşturmasında kullanıldı. Bundan sonraki süreçte istinaf sürecinde devam edecek.

Yargı kararları eleştirilebilir, eleştirilemez diye bir şey yok. Lakin o kararı verenlerle ilgili tehditkar açıklamalar yaparsanız, hakaret ederseniz, yargı mensuplarını karalarsanız bu hukuk devletiyule uyuşmaz ve hatadır. Maalesef günümüzde kimi soruşturmalarla ilgili kimi siyasalların savcılarla ilgili kabul edilemeyecek açıklamalarını görüyoruz. Kanıtlara vakıf mısın değilsin. Şimdi soruşturma basamağındadır. Bu hukuk devletinde kabul edilmez, yargıyı etkileme cürmünü teşkil eder. Tarafsız ve bağımsız yargı kanıtlarını ortaya koyar, kamuoyuna açıktır. Mahkeme de kanıtlar ışığında karar verir. Yargı süreci çerisinde yargıya yönelik kararları eleştirebilirsiniz fakat o kararı verenlerle ilgili hakaret edemezsiniz. Yargı kendine yönelik tehditkar kelamlar söylenirse bunun hukuk devleti içerisinde yaptırımları olur.”