Güçlü dış siyasetimiz ile yürüttüğümüz siyasetimiz, güvenlik ve savunma, güç, sıhhat üzere her katmanda bir senaryomuz bulunmakta. Tabiatımız gereği güvenlik katmanı en değerli en değerli pozisyonda. Bölgesel istikrar sürene kadar bu türlü en azından.

2024’ü özel kılan kuşkularından en değerlisi elbet Suriye’deki gelişmeler. Eli kanlı rejimin 61 yıllık mezalimi sona erdi. Bugün tarihin yanlışsız tarafında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Kapı komşumuz Suriye’ye karşı tutumumuz farklı olamazdı. Suriye konusunda öykümüz yeni başlıyor.

Suriye halkı yeni bir kıssa ile karşı karşıya. Suriye’nin tekrar inşası konusunda ve istikrara kavuşmasında uğraşlarımıza başladık. Türkiye’nin dış siyasetinde ana eksen refah ve barıştır. Cumhurbaşkanımızın liderlik şeklinin ne kadar kararlı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bölgede tahakküm ve baskı kültürü yerine barış ve huzuru tahsis edelim. Suriye alanının terörden arındırılması 2025’in temel faaliyeti olacaktır. Terörle çabayı en aktif Türkiye yapmakta.

Türkiye bu uğurda kararlıdır. Bölgedeki terör örgütleri için yolu sonu. Terörün dini ve milliyeti yoktur. Terör örgütleri için Avrupa ya da Amerika üzere bir fark bulunmamaktadır. Terörsüz Türkiye amacımızı Allah’ın müsaadesiyle gerçekleştireceğiz.

Irak’ın güvenlik istikrarını ve barışını kendi ülkemizden farklı görmüyoruz. Irak ile yapılan 27 muahede ile ikili ilgilerimizi kurumsallaştırdık. Yunanistan ile yakaladığımız olumlu ivmeyi ve canlı tempoyu sürdürdük. Uygun komşuluk ruhuyla hareket etmemiz hem iki ülkenin hem de bölgenin menfaatine olmaktadır.

Gündemimizin birinci sıralarında Filistin sorunu yer aldı. İsrail mezaliminin Filistin üzerinde sürdüğünü gördük. Bir taraftan tüm imkanlarımızı Filistin için seferber ederken öbür taraftan milletlerarası muhataplarımız ile diyalog kurduk.