Ayetel Kürsi ne zaman okunur?

Ayetel Kürsi, fazileti ve manevi yararlarından ötürü herkesin bilmesi ve kesinlikle okuması gereken değerli bir ayettir. Bakara Suresi’nin 255. ayeti olan Ayetel Kürsi, faziletleri en büyük ayetlerin başında yer alır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Ayetel Kürsi’yi ‘ayetlerin efendisi’ diye buyurmuştur. Kur’an ayetleri olan ve dua niteliğinde olan Ayetel Kürsi’nin üstün özellikleri hadislerle sabittir. Ayetel Kürsi’nin Arapça ve Türkçe okunuşu, manası araştırılan hususlardan birisidir.

Haberimizde Ayetel Kürsi’nin Arapça ve Türkçe okunuşunu, Diyanet mealini, yararlarını, faziletlerini bulabilir, Ayetel Kürsi’yi dinleyebilirsiniz.

Ayetel Kürsi ne vakit okunur?

Ayetel Kürsi farz namazlardan sonra, yatarken ve nazardan korunmak için okunur. Bu okunma vakitleri hadislerle sabittir. İşte ayrıntılar.

Yatarken okunacak dua: Ayetel Kürsi

Buhârî’de de Ebû Hüreyre’den naklen üsttekine yakın bir rivayet vardır. Hz. Peygamber’e hadiseyi anlatınca şeytan olduğunu öğrendiği hırsız Ebû Hüreyre’ye şöyle demiştir:

“Yatağına yatınca Âyetü’l-kürsî’yi oku, devamlı olarak Allah’tan bir koruyucun olacak ve sabaha kadar sana şeytan yaklaşamayacaktır.”

Nazara karşı okunacak dua: Ayetel Kürsi

Nazara karşı okunacak sureler

Resûlullah’ın (s.a.s.) nazar değmesine karşı Âyete’l-Kürsî ile İhlas ve Muavvizeteyn (Felâk, Nâs) müddetlerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği; bunlardan kurtulmak için ayrıyeten direkt Allah Teâlâ’ya yakardığı rivayet edilmektedir (Buhârî, Tıb, 32, 38; Tirmizî, Tıb 16; İbn Mâce, Tıb 32, 36; Kamil Miras Tecrîd Tercemesi, XII, 90).

Ayetel Kürsi: Farz namazlarından sonra okunur

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından “namazdan sonra Ayetü’l-kürsi okumanın kararı nedir?” sorusuna şu karşılık verildi:

“Namazlardan sonra ‘Ayetü’l-kürsî’yi okumak menduptur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.), ‘Ayetü’l-kürsî’yi bilhassa yatmadan evvel ve namazlardan sonra okumuş ve müslümanlara okumalarını öğütlemiştir (Buhârî, Vekâlet, 10; Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 2; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, VIII, 134; Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, IV, 51).”

Ayetel Kürsi’nin fazileti

Âyetü’l-kürsî’nin fazileti hakkındaki kimi hadislerde Hz. Peygamber Kur’an’da en büyük âyetin Âyetü’l-kürsî olduğunu (Müslim, “Müsâfirîn”, 258; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 352, “Ḥurûf”, 1), yatağına girerken onu okuyan kimseyi Allah’ın koruyacağını ve şeytanın ona yaklaşamayacağını (Buhârî, “Vekâlet”, 10), bu âyetin içinde Allah’ın en aziz isminin bulunduğunu (Müsned, VI, 461) ve Kur’an âyetlerinin efendisi olduğunu (Tirmizî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 2) haber vermiştir.

Rivayet tefsirlerinde yer alan kimi hadislerde de Âyetü’l-kürsî’yi okuyana Allah’ın çabucak bir melek göndereceği, sonraki güne kadar bu meleğin onun yeterliliklerini yazacağı ve kötülüklerini sileceği, farz namazların gerisinden onu okuyanın da öldüğü vakit cennete gireceği tabir edilmiştir. Bu hadislerde işaret edilen fazileti sebebiyledir ki Âyetü’l-kürsî namazların sonunda ekseriyetle okunan bir âyettir. Tıpkı inançla namaz dışında da sık sık okunan âyetler ortasında yer alır.

Ayetel Kürsi’nin Arapça okunuşu ve yazılışı

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ ﴿٢٥٥﴾

Ayetel Kürsi’nin Türkçe okunuşu

Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil ard. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi, ya’lemü mâ beyne eydîhim, vemâ halfehüm, velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî, illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard, Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.

Ayetel Kürsi’nin Diyanet meali

Allah, O’ndan öbür ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun müsaadesi olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve gerilerinde olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine güç gelmez. O uludur, mutlak büyüktür.

İlginizi Çekebilir:Hindistan’da kuduz salgını: 3 ölü
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Türkiye neden bütün ‘enerji yollarını’ istiyor?
Rıza Akpolat’ın kardeşinden Kılıçdaroğlu’na salvo: Düşkün bile olamazsın!
Cakarta Büyülelçisi Talip Küçükcan: Devrim niteliğinde bir durum
İsrail’in Gazze’deki saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 48 bin 271’e yükseldi
Diplomasını mahkemeye verdi
Ramazan’ın bereketi Kuzey Makedonya’da: TİKA’dan ihtiyaç sahiplerine 57 tonluk gıda yardımı
İstanbul Masaj Salonu | © 2025 |
404 Not Found

404

Not Found

The resource requested could not be found on this server!


Proudly powered by LiteSpeed Web Server

Please be advised that LiteSpeed Technologies Inc. is not a web hosting company and, as such, has no control over content found on this site.