Almanya’da yaklaşık 59,2 milyon seçmenin sandık başına gitme hakkına sahip olduğu erken genel seçimlerde oy verme süreci, mahallî saatle 18.00’de tamamlandı.

Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin açıkladığı birinci sandık çıkış anketine nazaran, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Lideri Friedrich Merz’in başbakan adayı olduğu Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ittifakı, yüzde 29 oy aldı.

CDU ile Bavyera eyaletinde faaliyet gösteren kardeş partisi Hristiyan Toplumsal Birlik Partisi’nin (CSU) oluşturduğu CDU/CSU ittifakı, 2021 seçimlerine kıyasla oylarını 4,9 puan artırdı.

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise bir evvelki seçime nazaran oy oranında 9,1 puanlık bir artış yakalayarak yüzde 19,5 ile ikinci sıraya yerleşti.

Mevcut Başbakan Olaf Scholz’un tekrar aday olduğu Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise evvelki seçime kıyasla 9,7 puanlık bir kayıp yaşayarak yüzde 16 oy aldı ve üçüncü sıraya geriledi.

Bir seçmen, oyunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdi.

Angela Merkel’in 16 yıllık başbakanlık devrinin akabinde Almanya, siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı. 2021 seçimlerinde Olaf Scholz liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller ile “trafik ışığı” koalisyonunu kurdu. Fakat partiler ortasındaki ideolojik farklılıklar, bilhassa iktisat, göç ve güç siyasetlerinde çatışmalara yol açtı.

Koalisyon içindeki uyuşmazlıklar ve Scholz’un liderliğine yönelik tenkitler, halkın inancını azalttı. Bu süreçte çok sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişi, ülkedeki kutuplaşmayı artırdı. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ise güçlü bir muhalefet sergileyerek eski gücünü kazanmaya çalışıyor.

Enerji krizi, enflasyon ve Ukrayna savaşı üzere faktörler de hükümetin idaresini zorlaştırdı. Merkel sonrası Almanya’da siyasi belirsizlik sürerken, bir sonraki seçimler ülkenin tarafını belirleyecek kritik bir dönüm noktası olabilir.