Adem Soytekin’in hızlı yükselişinin öyküsü: Kasa mı gizli ortak mı?

İBB’deki yolsuzluk soruşturmasında mağdur iş insanlarının tabirleri, şahitler ve itirafçıların anlattıkları, rüşvetler, haraçlar ve para hareketleri daima Beylikdüzü Belediyesi’ne uzanıyor. Yolsuzluk şemasının üst kısmında yer alanlar da daima Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanı olduğu dönemki “Beylikdüzü ekibi”nden.

Rüşvet vermeye zorlanan bir iş insanı, savcıya İmamoğlu’nun yolsuzluk nizamını anlatırken, “Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgesi kurtarılmış bölge üzeredir. Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde işleri Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Çalık, Tuncay Yılmaz üzerinden takip ederdi. Adem Soytekin’e imarsız emlak verilir, daha sonra imara açılır ve bu projelerin geliri Ekrem İmamoğlu’yla paylaşılırdı” diyor. Yolsuzluk belgesindeki bilgiler bu sistemin İBB’de de devam ettiğini gösteriyor. Sistemin kilit isimlerinden biri Adem Soytekin.

Adem Soytekin ismi 20’den fazla şahidin sözünde geçiyor. Bilhassa İmamoğlu’nun tahlilsiz bıraktığı imar belgelerinde Soytekin devreye girerek, “Şu kadar para verirseniz, ben çözerim” diyordu. İş insanı Metin Gül, Beylikdüzü’ndeki Avenue, Kubist, BeyCity ve Kale Kent projelerinde Fatih Keleş ile Adem Soytekin’e bugünün parasıyla 200 milyon lira rüşvet verdiğini anlattı. Gül, Soytekin’i, “Hem bizim hem Ekrem İmamoğlu’nun inşaatlarında kalfalık yapan birisiydi” diye anlatıyor. Lakin sonraları rüşvetin ölçüsü konusunda tartışma yaşadıklarında Soytekin “Ben o eski bildiğiniz Adem değilim” diyerek Gül’ü tehdit ediyor.

Soytekin gözaltına alındığında “Ben kalfalıktan gelmedim. İnşaat işlerine baba mesleği taşeronluk yaparak başladım” dese de birçok iş insanı nedense onu kalfa olarak hatırlıyor. Soytekin, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olmasıyla birlikte de “kalfalık”tan yahut “taşeronluk”tan milyarderliğe süratli bir geçiş yaptı. Soytekin, 1979’da Trabzon Araklı doğumlu. Ailesi 1988’de İstanbul’a yerleşti. Çeşitli inşaat şirketlerinde kalfalık yahut taşeronluk yaptı. Evvel üç ortaklı bir şirket olan Günal İnşaat’ı kurdu. Sonra Kaldis İnşaat akabinde da Asoy Group’u kurdu. Hala Soytekin’e ilişkin Asoy İnşaat, Asoy Besin, Sulkar Yatırım Sanayi, Mufa İnşaat, Asak Araç AŞ. üzere şirketler bulunuyor.

Gizli şahit “Meşe”ye nazaran aslında İmamoğlu ile Soytekin, Beylikdüzü devrinden itibaren bilinmeyen ortaklar. Hatta Soytekin’in mal varlığının bir kısmı aslında İBB Başkanı’na ilişkin. Beyaz İnşaat’ın sahibi Seyfi Beyaz’ın savcıya anlattıkları “Meşe”yi doğruluyor. Beyaz, Beylikdüzü’nde yeri İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu’na ilişkin “West Side” isimli projeyi Memnun İnşaat ve Mes Turkuaz isimli firmalarla yaptıklarını, Adem Soytekin’in resmiyette hiçbir iştiraki olmamasına karşın Memnun İnşaat’a gayri resmi taşeronluk yaptığını söyledi. Beyaz, İmamoğlu İnşaat ile ortak projeleri olan Beylikdüzü Teras Park AVM’nin kaba inşaatını da Soytekin’in yaptığını tabir ediyor. Soytekin resmi iştiraki olmadığı halde Beyaz İnşaat’ın 3 projesinin daha kaba inşaatlarını yapmış.

Adem Soytekin’in sahibi olduğu Asoy İnşaat’ın Zeytinburnu’ndaki merkez binası da aslında Ekrem İmamoğlu’na ilişkin. Kayıtlarda inşaatı İmamoğlu inşaatın yaptığı görülüyor.

Beylikdüzü ve İBB devirlerinde İmamoğlu’yla “iş yapanların” çabucak hepsi Soytekin’i tanıyor. Belediyeyle çalışan firmaların hak edişlerini vaktinde alabilmeleri için Soytekin’e yüzde 10-20’sini rüşvet olarak verdiği argüman ediliyor. Bu rüşvetler ‘komisyon’la ya da ‘kazan kazan’ ismini verilen sistemle, elden ya da mal varlığı zamanıyla veriliyor. Rüşvet daire ve ofisler de evvel Soytekin’e veriliyor. Akabinde İmamoğlu’yla temaslı öteki isim ve şirketlere devrediliyor.

Soytekin’e ilişkin Asoy İnşaat ayrıyeten İBB ve iştiraklerinden 15 farklı kreş ihalesi ile Silivri’de KİPTAŞ’tan 1500 konutluk büyük toplu konut projesi aldı. İstanbul genelindeki birçok cadde düzenleme işini de Soytekin yapıyor. Soruşturma evrakına giren evraklara nazaran ihaleler daima adrese teslimdi. Bu ortada Soytekin’in İstanbul’da kullandığı çakarlı lüks aracın çakarı da Muğla’da misyon yapan bir cumhuriyet savcısına tahsisli. Polis denetimlerine takılmayan araç da kim bilir ne hangi rüşvet, haraç paraları taşındı…

Geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tabir veren Mehmet Şahin, Adem Soytekin’e ilişkin 20,5 metrelik yatı, geçen yıl Murat Çoban’dan aldığını söyledi. Yatın piyasa pahasının 1 milyon avro (yaklaşık 44 milyon lira) olduğu öğrenildi. Şahin’in verdiği bilgiler şu halde: “Yatı Murat Çoban’dan aldım. Adem Soytekin, ben ve Murat Bahçeşehir’de Adem Soytekin’in yaptığı projenin ofisinde oturuyorduk. Adem Soytekin, Murat Çoban’a pimapen işleri karşılığı para yerine yatı vermeyi teklif etti. Ben de Murat’a ‘sen yatı al, ben senden alırım’ dedim.”