CHP’li belediyeler tarafından konser bedeli olarak birtakım sanatkarlara ödenen yüksek meblağları duyanların dudağı uçukladı.

Milyonlar havada uçuşmuş ki kuşlara uçacak yer kalmamış.

Duyan-ı genele, o bedellerle kendi yararları ortasında bir mukayese yapmaya girişti.

Kaç taban fiyat, kaç ortalama fiyat eder?

Bir personel ya da memur, ac bedeli hayalinde görebilir mi?

Varsayalım gördü. Kaç maaşını –tek kuruşunu bile yemeden içmeden– biriktirmesi gerekir, kaç yıl sürer?

Vesaire vesaire.

***

O çok ölçüdeki paralarla belediye hizmeti verilmesi beklenirdi.

Ama belediye idareleri konserlerde müzik söyleyenlere aktarılmasını uygun görmüşler.

Konsere katılan halk coşmuş da coşmuş, mest olmuş, memnun olmuş.

Evine “iyi eğlendik ha” diyerek dönmüş.

Fakat emin olalım ki, ödenen bedelleri bilseydiler, pişmanlık duyarlardı.

Konsere gitmek, el çırpmak, sallanmak ya da en azından baş sallamak istemezlerdi.

***

Konser imajlarında sahnedeki sanatkarların pek sevinçli, pek keyifli olduklarını da fark ettik.

Onları da haklı bulduk.

Dinlemeye gelenlerden daha fazla keyifli olduklarını iddia ediyoruz.

Ne iddiası canım, apaçık görünüyor.

Konserde “Beni buraya sizler getirdiniz, canlarım benim. Hepinizi çok seviyorum” denmediyse vallahi noksan kalmıştır.

Yine de kabul edelim ki kelamı edilen para ölçüsü, buraya getirme-oraya götürme meblağından oldukça fazlaydı.

***

Biz o bedellerle neler alınır, neler yapılır diye düşünürken, belediye yetkililerinden açıklama geldi.

Dediklerine nazaran bir sanatkara ödenen konser bedeli 69 milyon değil, 44 milyon küsur imiş.

Bunu öğrenince derin bir oh çektik.

Rahatladık.

İftira atanlara da bir hoş kızdık.

Nasıl olur da meblağı fazla gösterirler?

Alt tarafı 44 milyonmuş.

Üst tarafı küsur.

Bilindik tâbirle, atla deve değil.

Bunun için hepimizi aydınlatan o değerli açıklamayı yapanlara nasıl teşekkür borçluyuz, hiç kimse bilemez.

***

Atla deve değil dedik lakin bir atla bir deve o kadar parayı taşıyabilir mi diye merak etmekten de geri duramadık.

İsterseniz küçük bir hesap yapalım.

Ödenen paranın hepsi TL cinsinden olsa ve 200’lük destelerden oluşsa…

Her deste 20 bin lira.

Toplamı 2 bin 200 deste eder.

Bir deste –Gogıl’ın dediğine göre– 226 gram çekiyorsa, sonuç itibariyle 497 kilo 200 gram fiyatında bir yükten kelam ediyoruz demektir.

Yarısını cet, yarısını deveye yükleseler ne olur?

Hem cet, hem deveye ağır gelir bu yük. İkisi de çöker. Bir daha kalkamaz.

Neyse ki hesaptan hesaba tek tıkla ödeme yapmak mümkün artık. Yoksa taşıyamazlardı.

Velhâsıl züğürdün çenesi yeniden boşa yoruldu.