Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Konya’daki 8. Olağan Vilayet Kongresi’nde konuşma yapıyor.

Sevgili Konyalı kardeşlerim, değerli dava arkadaşlarım sizleri sevgi ile, hürmet ile selamlıyorum. Konya olarak, Türkiye olarak insanlığa yardımda, cömertlikte akarsu üzere olacağız. Şefkat ve merhamette güneş üzere olacağız, insanların kusurunu değil hikmet arayacağız. Ayıp örtmekte gece üzere olacağız. Kimseye üstten bakmayacağız. Tevazuda toprak üzere olacağız. Hem olduğumuz üzere görüneceğiz hem de göründüğümüz üzere olacağız. Hz. Mevlana’nın bu nasihatlerine dünyanın bugün çok muhtaçlığı var. Yaşanabilir bir dünyanın adeta manifestosudur bunlar.

Konya, yaprakları dökülmeyen bir ağaçtır. Merhamet ocağı olan Konya gönüllerin birleştiği bir kenttir. Hz. piri rahmetle şükranla yad ediyorum. Teşkilatımıza emek veren ve ortamızda bulunmayan kardeşlerime rabbimden rahmet diliyorum. Nöbeti devreden arkadaşlarıma teşekkür ediyor, devralanlara başarılar diliyorum.

AK Parti kongrelerimiz milletimizin büyük teveccühü ile, coşkuları ile sürüyor. Şubat’ın birinci haftasında bu süreci tamamlayıp akabinde büyük kongremizle önümüzdeki şiddetli periyoda hazırlanmaya başlayacağız.

Muhalefetin içler acısı hali bizi rehavete sürüklememeli. AK Parti milletin iktidara getirdiği, girdiği her çabayı de milletin dayanağı de muvaffakiyete ulaştıran siyasi teşekküldür. 22 yılda kazandırdığımızı her ve hizmetler milletimize olan teşekkürün tabiridir. Artık maksadımız Türkiye Yüzyılı inşasıdır. İçeride ve dışarıdaki başarılarımız ile bizden sonraki kuşaklara güçlü bir Türkiye mirası bırakacağız. Bunları en büyük vizyonu kırmızı kart göstermek, en büyük taahhüdü rakı fiyatını ucuzlatmak olanlara anlatmak mümkün değil. Kırmızı kart ile halkın düzeyine indiğini sananlara diyorum ki; halkın düzeyine inilmez, halkın düzeyine çıkılır. Bize hamle edenlerin kaygısını uygun biliyoruz. Partilerindeki rezillikleri düzeltmek varken kamu görevlilerine saldırmak suçluluk alametidir. Eski Türkiye’deki ayrıcalıklarını kaybetmenin öfkesini atamadılar. Günümüz Türkiye’sinde kimsenin hukuku ve kanunları hiçe sayma, çiğneme hakkı yoktur.

Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek ve siz de buna hürmet göstereceksiniz. Muhatabınız yargı mensupları değil siyasetçilerdir. Yargıya parmak sallayarak, bağırıp çağırarak, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir sonuç elde edemezsiniz. Sağa sola sataşmaktan vazgeçin. Biz işte buradayız. Gelin millet önünde kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak kim yüzü ak çıkacak. Özel harami arayacağına yanındaki yöresindeki şahıslara baksın. Evraklardaki savlara verecekleri karşılıkları olmadığı için daima topu taca atıyorlar. Çok yeterli biliyorlar ki daha turpların büyüğü heybede. Telaşlanmalarının bir sebebi de işte bu hakikattir. Korkarız birkaç yıla kadar hiçbirinin sokağa çıkacak, milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak.

CHP, kodlarındaki milletin bedellerine olan düşmanlıktan kurtulamıyor. Parti içi hengameye kendilerini o denli kaptırdılar ki dünyada ne olup bittiğini görecek gözleri yok. Bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeye fırsat bulamıyorlar ve siyasi cambazlıklarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Esenyurt’ta Beşiktaş’ta haller ne durumda. Suriye’de nasıl bir telaffuz sergilediklerini cümle alem biliyor. Suriyelilere nefretin tabanını buldular, 13 yıl boyunca hükümetimiz ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kurdukları cümlelerin binde birini Şam idaresine kurmadılar. Gazze krizinde de emsal tavır sergilediler. İsrail akınları başlayınca sorumlu olarak Filistinli direnişçileri ve Hamas’ı suçladılar. Millet reaksiyon gösterince kabahatlerini bastırmaya çalıştılar.

Bunlarda vicdan olmadığı üzere kızarmasını bilen yüz de yok. Kendilerini sorgulamak yerine rol kapmaya çalışıyorlar. ülkeye dair gündemleri yok. Ülke sorunlarına baş yormak yerine laf kalabalığı ile günlerini gün ediyorlar. Zira çalışmayı sevmiyorlar, rahatlarının bozulmasını, konforlarının ellerinden gitmesini istemiyorlar. Millet için ter dökmek bunların işine gelmiyor. Çalışmak emek ister, birikim, fedakarlık ister. Çalışmak siyasi risk almayı gerektirir. Boş lafla siyasetçilik oynamanın hiçbir bedeli yok. Bu mızrak bu çuvala sığmıyor artık, sığmaz.

Siyaset üretemediklerini kendi seçmenleri de görüyor. Bunlarda ufuk olmadıklarını vatandaşımız görüyor. Yöneticilerine bakıp iç geçirdiklerini iddia edebiliyoruz. Bu da CHP’li vatandaşlarımızın imtihanı. Allah hem onlara hem bize sabır versin. Fil dişi kulelerinden çıkıp halkımızın ortasına karıştıklarını görüyoruz. Etli ekmek ile Arap aşı ile tanışmalarına kimse kayıtsız kalamaz. CHP, artık millete doruktan bakan elitist siyaset dilinden kurtulmalı, milletin aklını irfanını hafife almaktan vazgeçmeli. Kolaya kaçmasınlar, biraz çalışıp, baş yorup, bizim ve milletin karşısına siyasi argümanlarla çıksınlar. Öbür türlü başta gençlerimiz olmak üzere vatandaşın dalga konusu olmaktan kurtulamazlar.

Bölgemizde tarihi nitelikte değişimler vuku buluyor. Bunları muvaffakiyet ile yönetmeye çaba ediyoruz. Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın tamamında varız, mazlumların yanındayız. Elbette bölgesel gelişmeleri anbean takip ederken sokağın nabzını tutmaktan geri durmuyoruz. Kıymetli bir önceliğimiz hayat pahalılığı sıkıntısını çözmektir. Enflasyonu düşürmeyi, istikrarsız artışların önüne geçmeyi hedefliyoruz. İstihdamı, üretimi, ihracatı artırarak milletin iş ve aş talebini karşılayacak kalkınma programlarından da taviz vermiyoruz. Kayda bedel büyüme oranlarını yakalayan seçkin ülkelerden biriyiz. Enflasyonda düşüşün tesirlerini yılın ikinci yarısında göreceğiz. Hayat pahalılığının yol açtığı, istikrarsız fiyatlama, aç gözlülük, besin ve eğitime kadar bu artışları vakitle eritiyor. Enflasyon düştükçe bundan sonraki fiyat artışları daha manalı daha kalıcı hale gelecektir. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını diliyoruz. Birden fazla gitti azı kaldı.

Türkiye’nin problemlerini 22 yılda nasıl biz çözdüysek mevcut badirelerin tahlil adresi de tekrar biziz. Her türlü problemin üstesinden gelecek kudrete sahibiz. Altından kalkamayacağımız yük yoktur.

Ayrıntılar geliyor…