Bu apaçık Gazze’nin zaferidir!
Son gelişmelerden gördüğümüz kadarıyla Gazze’de ateşkes an sorunu. Hatta bu yazı yayımlandığında ilan edilmiş de olabilir. Evvelki geceden beri, yüreğimiz elimizde gelişmeleri takip ediyoruz. Tarafların açıklamalarına bakılırsa gelinen basamaktan dönüş mümkün değil. Amerika, İsrail’e baskı yapıyor ve anlaşılan Trump,
başkanlık koltuğuna
, Biden’ın da müsebbibi olduğu
soykırım enkazı altında oturmak istemiyor.
Bizler ‘izleyiciler’ olarak
“bitsin artık” diyoruz lakin Hamas ne diyor, Gazze nasıl yaklaşıyor?
Canlarını ortaya koyan ve İsrail’e bir karış toprak vermemek için fevkalâde direniş gösteren onlardı. Son olarak Hamas’ın, Filistinli kümelerin başkanlarıyla bir dizi görüşme yaptığı ve istişarede bulunduğunu duyurduğu açıklamasında, “
Müzakere sürecinin bu kademesinin net ve kapsamlı bir muahede ile sonlanması umudu söz edilmiştir”
denildi.
İmkânsızlıkların ortasında İsrail’e çok ağır kayıplar verdiren İzzeddin el-Kassam Tugayları da
“Bu, Gazze’nin kahraman evlatları ile şehit mücahitlerin zaferidir”
açıklamasını yaptığına nazaran, öncelikle şeksiz elbet bir niyetle eldeki sonucu içselleştirmeliyiz. Natürel ki ayrıntıları konuşacağız. Taslak metindeki unsurları okuduk. Uzmanları dinledik. Mutabakat etap kademe yürürlüğe girecek. Yani İsrail kademeli olarak, Hamas’ın elindeki esirlerini aldıkça Gazze’den çekilecek. Olağan bunun için tutsak durumdaki Filistinlileri özgür bırakması gerekiyor. Bu durumda Gazze, Filistin halkına iade edilecek.
Söz konusu anlaşma
apaçık Gazze’nin zaferdir.
Zira bu mutabakat İsrail’in Hamas’a ve Gazze halkına yenildiğinin ilandır. 7 Ekim 2023’ten beri; 16 aydır ve tamı tamına 467 gündür yok etmeye çalıştığı bayanlara, çocuklara, bebeklere, yakıp yıktığı meskenlere, caddelere sokaklara mağlup olmanın beyanıdır bu mutabakat. Gücünün doruğunda, askeri ve teknolojik imkânların ortasındaki Siyonizm, dünyanın hükümranlarını gerisine almışken çok ağır bir hezimet yaşamış olacak.
Sembolleri dahi küçümsediler, yok saydılar, yasaklamaya kalktılar lakin işgalci zihniyet kefiyeye yenildi işte.
Karpuz çekirdeklerine teslim oluyorlar.
Şunu da açıkça tabir etmek gerekir ki; zaferin tek paydaşı Gazze’dir. Bu o denli bir zafer ki, tarihin akışını değiştirmiştir. Bu o denli bir zafer ki, İsrail için sonun başlangıcıdır.
Gazze’nin cefakâr, fedakâr ulusal mücadeleci halkı… Hamas’ın kurmay zekâsı. İzzettin el-Kassam’ın gözü pek askerleri. Ulusal Mücadele’nin kahramanları
. İsmail Heniyye, Yahya Sinvar… Cennet kuşu Rim, Halid Dede, Türk kızı Ayşenur Ezgi Eygi ve niceleri… Mevti öldürdüler. Direnerek dünyaya nizam verdiler.
Siyonizmi afişe ettiler. Batı’nın tek merkezli uygarlık tezini çökerttiler. Birleşmiş Milletler’in kararını düşürdüler. En değerlisi de Müslümanların aklını başına getirdiler.
Abarttığımız, duygusal davrandığımız düşünülmesin, bunun bir zafer olduğunu şahsen Gazze ilan ediyorsa, sevineceğiz, direnişin hakkını teslim edeceğiz. Elbette on binlerce şehidin acısı yüreğimizde, yüz binlerce yaralının, enkaz altındaki kayıpların, bebeğinden yaşlısına soy kütüğünden silinen yüzlerce ailenin yasını unutmuş değiliz. Ancak ne yazık ki, dünyanın en güçlü ve yenilmez ordusu savını silip atmak abluka altındaki bu bir avuç iman sahibi Gazzeliye kaldı.
İsrail’in seküler prestijini ve bütün imaj çalışmalarını yerle bir etmek de.
İsrail’in nasıl bir soykırımcı olduğunu dünyanın her köşesine onların acıları ilan etmiş oldu. Onlar, işgalin birinci gününden beri yaşadıkları sınırsız acıya ve imkânsızlığa karşın Mescid-i Aksa’nın sıkıntısına düştüler. İşgale karşı ayağa kalktılar. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara nasıl bir soykırımla karşı karşıya olduklarını en acı formda ilan ettiler.
Uzanan eller yetmese de vazgeçmediler ve kendilerine yettiler.
Onlar direndi, onlar kazandı, acılar da şehitler de çaba de onlarındır. Onlar zafer diyorsa, bu apaçık bir zaferdir ve Siyonizmin nasıl bir bela olduğunu deneyim edenler için bu,
bedeli ödenmiş zaferden sonra yeni bir sefer başlamıştır:
Gazze’ye ve tüm insanlığa bu büyük berbatlığı yapanlardan hesap sormak bizlerin boynuna borçtur. Nasip olur inşallah.
