2017’de yayımlanan geniş bir meta-analizde kahvenin neredeyse karaciğer yararlı olduğunun ispatlandığını lisana getiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Acarlı, uzun vadede ‘Parkinson’ hastalığının engellenmesinde de tesiri olduğunun altını çizdi. Acarlı bahisle ilgili açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“Özellikle hepatit, siroz ve karaciğer yağlanması üzere rahatsızlıklarda kahve içmenin olumlu tesirleri neredeyse ispatlanmış durumda. Kahve, içerdiği antioksidanlar ve metabolizmayı destekleyen bileşenler sayesinde karaciğer işlevlerini koruyor ve iltihaplanma riskini azaltıyor.”

Uzmanlar, kahvenin günlük olarak denetimli tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Acarlı, “Günde 2-3 fincan kahve içmek, karaciğerin korunmasına yardımcı olabilir. Fakat çok tüketimden kaçınılmalıdır, zira bu durum mide ve hudut sistemi üzerinde olumsuz tesirler yaratabilir” dedi.

Kahve dışında enginar ve devetabanı dikeni üzere bitkilerin de karaciğer sıhhati üzerindeki yararlarına dikkat çeken Acarlı, “Bu doğal besinler, karaciğer işlevlerini desteklerken toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. Lakin sağlıklı bir hayat için alkol tüketimini sonlandırmak, sigaradan uzak durmak ve sistemli bir beslenme programı oluşturmak şart” biçiminde konuştu.

Günümüzde karaciğer hastalıklarının en yaygın nedenlerinden birinin karaciğer yağlanması olduğunu vurgulayan Acarlı, şunları söyledi:

“Karaciğer yağlanması, yalnızca kilolu bireylerde değil, sıhhatsiz ömür biçimi ve kimyasal maruziyet sonucu da ortaya çıkabiliyor. Bu durum vakitle siroza ve kansere dönüşebilir. Kahve tüketimi, bu süreci yavaşlatan tesirli bir formül olarak öne çıkıyor.”