Namazda sureleri Mushaf’taki sıraya göre okumanın hükmü nedir?
Namaz, tertipli bir ibadettir ve İslam’da her şeyin bir ölçüsü ve tertibi vardır. Müddetlerin sıralı okunması, ibadette sisteme uyma şuurunu pekiştirir.
Namaz kılarken mühletleri sırayla okumak kaide mı?
Namazda mühletleri Mushaf’taki sıraya nazaran okumanın kararı nedir? sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından karşılık verildi.
Yapılan açıklamada, “Namazda okunan âyet ve müddetlerin, gerek bir rekât içinde gerekse ikinci rekâtla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf’taki sıraya nazaran okunması sünnete uygundur.
Bir sûreyi yahut âyeti okuduktan sonra, akabinde evvelki bir sûreyi yahut âyeti okumak mekruhtur. Ancak bu, namazı geçersiz kılacak bir durum değildir. Burada kelam konusu olan tertip, temelinde namazın değil tilavetin bir vacibidir
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 148, 269). denildi.
Namazda müddetleri Mushaf’taki sıraya nazaran okumanın kararı nedir?
sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından cevabının devamda şu sözler kullanıldı:
“Tertibe riayetin vacip olduğu görüşü, müddet ve âyetlerin sırasının beşerler tarafından değil de, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından (tevkîfen) belirlendiği kabulüne dayanmaktadır. Fakat, mühletlerin içlerindeki âyetlerin tertibinin tevkîfî olduğunda İslam âlimleri ortasında ittifak bulunmakla birlikte, mühletler ortasındaki tertibin tevkîfî olduğu konusunda ittifak yoktur. Bu sebeple
namaz
da, müddetlerin sıraya nazaran okunması hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır.
Hanefî mezhebinde, hem âyetler hem de mühletler ortasında tertibe riayet edip sırayı takip ederek okumak gerekli görülmüştür.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) bir gece namazında sıraya riayet etmeden, evvel Nisâ müddetini sonra Âl-i İmrân mühletini okuması üzere olayların ise, şimdi mühletler ortasında tertip gerçekleşmeden evvelki bir vakitte meydana geldiği belirtilmektedir (Nevevî, Şerhu Müslim, VI, 62).
Namazdaki okuma esnasında ilerideki bir yere geçerken, ortadaki tek bir müddet yahut âyetin atlanması da mekruh kabul edilmiştir. Ancak bu, bir evvelkinden daha hafif derecede bir mekruhtur. Sonraki rekâtta ileriden okunacaksa, uygun olan, en az iki âyet yahut iki mühlet atlayarak okumaktır.
Âlimlerden kimileri, sıraya riayet etmemenin yalnızca farzlarda mekruh olduğunu, beyhude namazlarda mekruh olmayacağını söylemişlerdir
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 148, 269). Aksi görüşte olanlar ise şunu kanıt getirmektedirler:
Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Bilâl’in (r.a.), beyhude bir namaz olan teheccüdü kılarken bir mühletten başkasına atladığını duyduğunda, ona, “Sûreleri olduğu üzere oku”
(İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, III, 629) buyurmuştur.
Sonuç olarak, namazda mühlet ve âyetlerin tertibine riayet edilmemesi mekruhtur. Ama bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir eksiklik değildir.
