MS hastaları ve doktorlar farkındalık etkinliğinde bir araya geldi
“Dünya MS Günü” kapsamında Sarıyer’de düzenlenen aktiflikte, hastalar ve tabipler bir ortaya geldi. Aktiflikte tabipler MS’nin aktüel durumu ve tedavisindeki gelişmeleri değerlendirirken, hastalar da yaşadıkları atakları ve başa çıkma tekniklerini anlattı. Bilgi müsabakasında yanlışsız karşılık veren hastalara ödül verildi. Aktiflik kapsamında dev bir panoda fotoğraf çalışması da yapıldı.
Hastalığa ait bilgi veren Türkiye MS Derneği Lideri Doç. Dr. Melih Tütüncü, Türkiye’de yaklaşık 85 bin MS hastası bulunduğunu belirterek, hastalığın en tesirli tedavisinin ilaçlar ve fizikî aktiviteler olduğunu söyledi.
Tütüncü, bağışıklık sisteminin yanlış çalışması sonucu gelişen hastalığın belirtileri ortasında görme kaybı, uyuşma, karıncalanma, idrar tutamama, dengesizlik ve çift görme üzere problemler yer aldığını aktararak, “İlaçlar alışılmış ki birinci sırada. Zira ilaçlar, bağışıklık sisteminde bu atak dediğimiz olayın oluşmasını engelliyor. Burada en kıymetli şey fizik tedavi. Hareketi çok tercih ediyoruz. Bunun için de yüzme, yoga, bugün gördüğünüz etkinlikler olsun, çeşitli faaliyetlerde bulunmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Etkinlikte yer alan çeşitli aktivitelerin hastaların motivasyonu açısından değer taşıdığını vurgulayan Tütüncü, “Yürüyemeyen hastamız var, onları meskenden dışarı çıkartalım, nefes aldıralım. Beşerler buluştuğunda paylaşsınlar, biraz daha keyifli olsunlar.” dedi.
Türkiye MS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serkan Demir, hastaları sanatla buluşturmak ve onlara nefes yogası yaptırmak için aktiflik gerçekleştirmek istediklerini söyledi.
İlaç kullanan MS hastası sayısının yaklaşık 50 bin olduğunu aktaran Demir, “MS ataklarla gidebilen bir hastalık olduğu üzere başlangıç anından itibaren sinsi ilerleyebilen formlara da sahip. Bu sebeple hastalığın tanınması, erken teşhisi, bir an evvel tedaviye başlanması oluşabilecek pürüzlerin önüne geçmekteki en büyük etken.” tabirlerini kullandı.
Demir, erken teşhisin kıymetine dikkati çekerek, “Öncelikle erken teşhis için hastanın bir an evvel nöroloji tabibine ulaşması gerekiyor. Uyuşması olan bir hasta bazen yakınmalarını önemsemiyor. Bazen hasta nöroloji hekimi yerine pus gördüğünde göz hekimine gidiyor ya da öbür branşlara gidiyor. Lakin nöroloji hekimine ne kadar erken ulaşırsa o kadar erken teşhis alıyor. Her uyuşma bel fıtığı değil, her uyuşma gerilim kaynaklı değil. 24 saatten uzun süren, daha evvel olmayan şikayetler nörolojik kıymetlendirme gerektirir.” ikazında bulundu.
MS hastası Aydın Azılı da 2007’den beri MS ile yaşadığını belirterek, çift görmeye başlayınca evvel göz tabibine gittiğini, sonra nörolojiye yönlendirildiğini anlattı.
Azılı, “Sol bacağımda da uyuşma, yorgunluk oluyordu. Ben onu kıymetsiz zannediyordum ancak sonradan anladım ki demek ondanmış. Vakit zaman yatalak kaldım. Şu anda ilaç kullanıyorum ve atak yaşamıyorum.” dedi.
