Özgür Özel posta gibi hareket ediyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı’nın düzenlediği “Her Mahallesiyle İstanbul” programında İBB’deki yolsuzluklara reaksiyon gösterdi. Nifak siyasetinin kitaplarında yeri olmadığına işaret eden Erdoğan, “Gerilim, kutuplaştırma, nefret lisanının bizim siyasi lügatimizde asla ve asla yeri yoktur. Hele hele sokak ağzıyla konuşarak siyaset yapmayı sağa, sola, hakaret etmeyi, uzatılan her mikrofon karşısında birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz” diye konuştu.
Bunların fakat müflislerin, müfsitlerin ve müzminlerin siyaset şekli olduğunu belirten Erdoğan, “Bunlar milletten umudunu kestikleri için Batı’dan, yabancı medya kuruluşlarından medet uman acizlerin siyaset anlayışı olabilir. Bunlar fakat demokrasiyi hazmedemeyen vesayet heveslerinin siyaset yapma yolu olabilir. Biz, bu türlü bir lisana, bu türlü bir seviyesizliğe kendimizi hapsetmeyeceğiz. Siyasetin centilmence bir rekabet denkleminden çıkartılarak hengame ve hasımlık cenderesine alınmasına eyvallah etmeyeceğiz. Daha evvel tekraren lisana getirdim. Siyaset millete hizmet için yapılır. Milleti dinlemez, halkın meselelerine tahlil üretmezseniz halkçı değil ya rantçı olursunuz ya da bantçı olursunuz” tabirlerini kullandı.
“Rantçıların da bantçıların da” ne hallere düştüklerini, bilhassa İstanbul’u ne hallere düşürdüklerini herkesin bildiğini söyleyen Erdoğan, yolsuzlukları gözden kaçırmak için sokaklarda sahnelenen vandallıkları, meydanlarda estirilen terörü, basına, siyasete ve sanat dünyasına yönelik yapılan faşist dayatmaları daima birlikte takip ettiklerini kaydetti. “Faşizm o denli bir raddeye vardı ki kendileri dışında kimseye tahammülleri yok” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Kendileri üzere düşünmeyen, kendileri üzere davranmayan herkesi muhalefet partisi mensubu dahi olsa zorbalıkla sindirmeye çalışıyorlar. Hırsızlara, yolsuzlara sahip çıkmadı diye önlerine geleni linç ediyorlar. En ufak bir tenkide, en ufak bir itiraza, en kolay bir çatlak sese nasıl bir tahammülsüzlükle saldırdıklarını inanıyorum ki milletimiz üzere, 16 milyon İstanbullu üzere sizler de görüyorsunuz.”
“Her gün cürüm örgütünün yeni bir yolsuzluğu, hırsızlığı, katakulliye getirilmiş bir sahtekarlığı ortaya çıkıyor. İstanbul’un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya dökülüyor. İstanbul’dan Türkiye’ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. Örgütün kimleri maaşa, kimleri haraca, kimleri de rüşvete bağladığı şahsen kendi arkadaşları tarafından itiraf ediliyor. Eski kabahat ortakları bavullarla taşınan paralardan, İstanbul’da kurulan mafya nizamından bahsediyor. Lakin bakıyorsunuz ne gam ne tasa ne de bir mahcubiyet kelam konusu.”
Milletten, bilhassa de iradesine ihanet ettikleri İstanbul halkından özür dilemeleri, nedamet getirmeleri, af dilemeleri gerekirken her gün savcıları, yargıçları, misyonunu yapan emniyet ve medya mensuplarını pişkince tehdit ettiklerini lisana getiren Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Daha düne kadar yere göğe sığdıramadıkları arkadaşlarını pişman oldu, hatasını itiraf etti diye hain, yolsuz ve müfteri ilan ediyorlar. Özellikle CHP Genel Lideri Sayın Özel’in Türkiye’nin ana muhalefet partisi başkanı üzere davranmak yerine kabahat örgütünün posta güvercini üzere hareket etmesi ıstırap verici olduğu kadar düşündürücüdür.”
“Siyasi rakibimiz bile olsa CHP’nin bir avuç menfaatperestin çıkarlarını savunma ismine bu türlü bir duruma düşürülmesini biz yanlışsız bulmuyoruz. Hem kendilerini hem partilerini hem de Türk siyasetini aşağı çekenlere şu hususu hatırlatmayı vazife addediyorum. Yolsuzluk lekesini bağırmakla çıkaramazsınız. Hırsızlık ayıbını sağa sola saldırarak temizleyemezsiniz. Haram parayla ikbal peşinde koşmanın utancını tehditle örtemezsiniz. Yargıya hesap vermekten kaçamazsınız. Beytülmale uzatılan o mülevves elleri kırmak, millet ismine karar veren Türk yargısının boynunun borcudur.”
Şahbaz Şerif – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’i Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul etti. Görüşmede, Türkiye ile Pakistan ikili alakaları, bölgesel ve global hususlar ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye ile Pakistan bağlantılarını ilerletmek, 5 milyar dolar ticaret hacmi gayesine ulaşmak için adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi. İki ülke ortasında güç, ulaştırma, savunma başta olmak üzere her alanda iş birliğini geliştirmek için uğraş göstereceklerini kaydeden Erdoğan, terörle uğraş alanında eğitim, istihbarat paylaşımı ve teknolojik dayanak hususlarında Türkiye ile Pakistan ortasındaki dayanışmayı artırmanın iki ülkenin de menfaatine olduğunu belirtti. Erdoğan, İstanbul-Tahran-İslamabad tren çizgisinin verimli hale getirilmesi gerektiğini, eğitim alanında atılacak somut adımların bağlara katkı sağlayacağını vurgulayarak, Pakistan’ın Filistin konusundaki unsurlu duruşunu takdirle takip ettiğini, Türkiye’nin bir an evvel Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için uğraş gösterdiğini tabir etti.
Pakistan Başbakanı Şerif ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmeye işaretle, “Pakistan-Türkiye dostluğu daim olsun” dedi. Şerif, X’ten yaptığı açıklamada, “Bu akşam İstanbul’da bedelli kardeşim Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme gururuna nail oldum” bildirisini paylaştı.
“Bizim yoldaşımız, seçkinler tuzu kurular, sırça köşklerde oturanlar değildir. Bizim yol arkadaşımız kodamanlar, seçkinler, Boğaz’a nazır yalılarda oturup mehtaba karşı kadeh tokuşturanlar değildir” diyen Erdoğan, “Bizim yoldaşlarımız Allah’tan ve devletten öteki kimsesi olmayanlardır. Biz, bu yola ikbal için revan olmadık. Koltuk için, makam için, mansıp için bu yola çıkmadık” sözlerini kullandı. Birçok badireler atlattıklarının, oyunu bozduklarının, kirli ve kanlı senaryoyu yırtıp attıklarının altını çizen Erdoğan, şu tabirleri kullandı: “Başkaları üzere yalnızca laf değil şiddet değil, tahrik, tehdit değil, iş ürettik, hizmet ürettik, eser ürettik. PR faaliyetleriyle reyting kapmanın değil, gerçek, samimi çalışmalarla, gönüller kazanmanın peşinde koştuk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıllık iktidarları devrinde milletin itimadını boşa çıkarmadıklarını, gerektiğinde kendilerinin bedel ödediğini, zahmet çektiklerini, fedakarlıkta bulunduklarını fakat millete asla bedel ödetmediklerini söyledi. Bundan sonra da birebir hassasiyet ve cüretle bütün bu süreçleri yöneteceklerini aktaran Erdoğan, “Ne muhalefetin körüklediği nefretin, öfkenin, fitnenin lisanına teslim olacağız, ne de İstanbul’umuzu sahipsiz, çaresiz, boynu bükük bırakacağız” diye konuştu. “Biz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri AK Parti ismiyle siyaset sahnesinde olan bir hareketiz. Öncesinde de davamız ve ülkülerimiz için yıllarca gayret ettik, ter döktük, bedel ödedik” diyen Erdoğan, “Biz, bir gönül hareketiyiz. Biz, kalbi millet ve memleket sevdasıyla çarpan adanmış kadrolarız. Yalnızca 16 milyon İstanbullunun değil, 86 milyon vatandaşımızın bununla birlikte gözünü ve istikametini ülkemize çevirmiş 100 milyonlarca mağdurun da umuduyuz, teminatıyız. Aydınlık yarınlarının teminatıyız” tabirlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’i rahmetle yad etti. Şair, müellif ve fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 42’nci yılı hasebiyle toplumsal medya hesabından bir paylaşım yapan Erdoğan, “Eserleriyle, fikirleriyle, ufku ve gayret azmiyle bugün bile kitlelere etki eden, istikamet veren, yol gösteren Üstat Necip Fazıl’ı vefatının 42’nci yıl dönümünde rahmetle yad ediyorum. Mevla, üstadımızın yerini cennet eylesin” sözlerine yer verdi.
