İsrail’in çöküşü başlatılmalı. “Devlet olma hakkı” elinden alınmalı. Asla bir “haritası” olmamalı. Böylesine azgınlaşan bir topluma hiç bu kadar tahammül edilmedi. Tarih, Allah’la savaşanlara mutlaka bedel ödetmiştir. İsrail’in intiharını göreceğiz!

İnsanlığın aklı bunu anlamayacak seviyede değil. Bu işin nerelere uzanacağını kavrayamayacak çaresizlikte değil. Fakat güç sistemini o denli kilitlemişler ki, bu düğümü çözmeyi kimse göze alamıyor, kimse risk almıyor, kimse öne çıkıp “artık yeter” diyemiyor, demiyor.

İnsanlığın; küçücük bir devlet, bir avuç ırkçı sapık karşısında böylesine çaresiz kaldığı bir devri olmamıştır.

Hiçbir gücü olmayıp oburlarının gücünü kullanarak bu türlü azgınlaşan bir topluma bu kadar sessiz kaldığı bir tarih olmamıştır. İnsan ırkının tamamını gaye alan böylesine bir bulaşıcı hastalığa bu kadar tahammül edebildiği bir periyot olmamıştır.

Bu coğrafya insanlığın anavatanıdır. Bütün dinlerin, medeniyetlerin, kültürlerin, milletlerin hak tez ettiği, miras hakkı olduğu bir yerdir. İnsanlık tarihi boyunca sayısız savaşlara, çatışmalara, bölünmelere, sürgünlere, yıkımlara, büyük inşa hareketlerine, büyük imparatorluklara şahit olmuştur.

Gücün savaşı daima vardır. İnsanlık tarihi çatışmaların tarihidir. Barışın tarihi neredeyse hiç olmamıştır. Bu coğrafya, peygamberlerin bile öldürüldüğü, sürgün edildiği, azap edildiği, açlığa ve ambargoya maruz bırakıldığı bir yerdir. Biliyoruz.

Peygamberleri öldüren, Allah’la savaşan, ilahi olana meydan okuyan, aşırılıklarına tahammül edilemediği için sayısız kere yeryüzünde sürgüne gönderilen topluluk, artık tekrar bütün insanlığa saldırıyor. Öğretileri üzerinden bebekleri sistematik biçimde öldürüyor.

Çocukları öldürerek jenerasyonları kurutmaya çalışıyor. Bayanları öldürerek nüfusu yok etmeye çalışıyor. Toprakları kurutarak, suyu kirleterek, yeşili yok ederek hayatı kurutmaya çalışıyor. Bütün bunlar savaşların, çatışmaların, her cins uyuşmazlığın ötesinde, barbarca uygulanan, soykırımla yaygınlaştırılmaya çalışılan şeytani bir ajandadır.

İsrail durdurulmalı. Yeryüzündeki en büyük terör örgütü durdurulmalı. Yetmez, tasfiye edilmeli. Devlet olma hakkı elinden alınmalı. Silahsızlandırılmalı ve ordusu dağıtılmalı.

Kötüye kullandığı, istismar ettiği güç elinden alınmalı, Bir daha asla güç ehliyeti, devlet ehliyeti olmamalı. İsrail’in asla bir haritası olmamalı. Bu tarafta çizilen bütün haritalar yok edilmeli.

Sadece Gazze’deki işgali, Batı Şeria’daki işgali değil, Lübnan’daki, Suriye’deki işgali de ivedilikle sona erdirilmeli. Kentlerde yaşasalar da bir “devlet gibi” işgal altında tuttuğu bütün topraklarda hükümranlığı sona erdirilmeli.

Özellikle ve bilhassa, “devlet olma hakkı” ve “harita hakkı” sonsuza dek yok edilmeli. Zira bu yapıyı kuranların, güce dönüştürenlerin, insanlığa karşı nükleer silaha dönüştürenlerin bu türlü bir ehliyeti yoktur. Onlara takviye veren kitlenin bu türlü bir hakkı ve ehliyeti, olgunluğu yoktur.

Geçmişte yaşananları daima kınadık, daima yargıladık, asla saf görmedik. Lakin yalnızca son bir yıldır Gazze’de yaşananlar, İsraillilerin neden büyük sürgünler yaşadıklarına dair acı örnekleri bugüne taşıdı. Daima diğerlerini suçlarken kendi yapıp ettiklerini nasıl gizlediklerini düşünmemize yol açtı.

Bugünün dünya nizamı onların haklılığının, masumiyetinin, korunmasının garantisi olabilir. Lakin tarih daima bu türlü akmadı ve akmaz. Diğerlerinin zalimliğini kullanarak onlarla birebir metodu izleyenlere acı duyulmaz. Mazlumun zalimleşmesinden daha alçakça bir toplumsal kişilik bozukluğu olmaz.

Netanyahu durdurulmalı. Durdurulamıyorsa susturulmalı. Yaşama hakkı elinden alınmalı. Bir kişinin histerisi yüzünden milletler yok olacaksa, o bir kişinin yaşama hakkı olamaz. Ona dünyayı böylesine bir yok oluşa sürükleme fırsatı verilemez.

Bu adam bir siyasi kişilik değil. Aslında insani özelliklerini büsbütün kaybetmiş bir varlık. Kandan, zalimlikten, barbarlıktan beslenen, bütün insanlardan nefret eden, yeryüzüne berbatlığı yayma misyonu üslenen bir hasta kişilik.

Sadece yaptıkları için değil, bundan sonra yapacaklarını önlemek için de elleri kelepçelenip cezalandırılmalı, bir hücreye kapatılmalı, hayatla bağları koparılmalıdır. “Bundan sonra yapacakları için” tasfiye edilmeli, milletlerin yok oluşu yerine onun yok oluşu öncelenmelidir.

Batı dünyası, ABD ve Avrupa İsrail’i savunma, müdafaa yüzünden dünyayı kaybetti. Siyasi prestijini, gücünü, tesirini yitirdi. Son otuz yıldır coğrafyamızdaki bütün savaşları, atakları, soykırımları, kitlesel imhaları İsrail kurguladı.

Ve bunu Batı’nın silahı ile yaptı, Batı’yı savaşlara sokarak yaptı. Sonunda ABD’nin de Avrupa’nın da dünyada, insanlık nazarında hiçbir prestiji ve güvenilirliği kalmadı. İsrail Batı’yı büyük bir çöküşe sürükledi. Satın aldığı başkanlarla, yönetici seçkinlerle Batılı ulusları mahvetti.

Sonunda Batı’nın global üstünlüğü çöktü. Bugün hâlâ İsrail’i savunanların, onu korumak için ülkelerini ve milletlerini heba edenlerin tamamı için bir gelecek olmayacak. İntihar ediyorlar.

Bu coğrafya, insanlığın ortak vatanıdır. Yalnızca İsraillilerin hafızası yoktur. Bütün milletlerin hafızası vardır. İmparatorluklar kuran, tarih inşa eden, coğrafya şekillendiren milletler 21. yüzyıla taşınıyor. Hafıza ile bir arada geliyor. Harita ile geliyor. Güçle geliyor.

Gazze yalnızca Gazze değil. Yalnızca Arap değil. Gazze’de uygulananlar insanlığın tamamına yapılmak istenenlerin örnekleridir. Öyleyse yalnızca Gazze’nin hesabı sorulmaz.

Bu zihnin, bu aklın, bu berbatlığın, bu sapkınlığın hesabı sorulacaktır. Tarih döndü, beş yüz yıllık Batı üstünlüğü bitti. Tarih döndü, İsrail’in çöküşünü göreceğiz. Bu, tam bir intihar olacaktır!

İsrail’in devlet olma ve harita hakkı elinden alınmalı. Bu coğrafyadan çıkarılmalı. Bilinen prosedürler başarısız olduysa bilinmeyen, denenmemiş metotlar harekete geçirilmeli.

İsrail için artık milletlerarası kamuoyu yoktur. Batı’da bile herkes onlardan nefret eder. Bu azgınlaşma, çöküşün sonuna gelmiştir ve çöküş başlatılmalıdır.

Eğer insanlık bunu önleyemiyorsa çok daha büyük imtihanları kaybedebilir. Bu, insan geleceği için vahim bir ümitsizlik olur. Buna müsaade verilemez.

Dünyanın şahit olduğu bir soykırım yaşandı. Yetmedi, İsrail Gazze’ye yeni bir atak başlattı. Hayatta kalanların tamamını yok etmek için.

İnsanlık tarihinde çok şeyin hesabı soruldu, bedeli ödetildi. Bu da olacaktır. Tarihi uzun olmaz, İsrail’e büyük bir bedel ödetilecektir.