Suudi Arabistan: Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmalı

Cubeyr, Bağdat’ta düzenlenen 34. Arap Birliği Doruğu’nda yaptığı konuşmada, ülkesinin Filistin halkının zorla yerinden edilmesine karşı kesin bir tutum aldığını tabir ederek “1967 hudutları çerçevesinde, başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerekiyor.” dedi.

Suudi Bakan, İsrail’in Gazze’deki saldırılarının, insan hakları ve milletlerarası hukuka karşıt olduğunu belirterek bu durumun sona erdirilmesi için ortak Arap gayretlerinin sürdürülmesi davetinde bulundu ve Gazze’de ateşkesin kalıcı hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Suriye’ye yönelik İsrail hücumlarını kınayan Cubeyr, Suriye hükümetine güvenlik tehditleriyle başa çıkma konusunda takviye verilmesinin kıymetli olduğunu belirtti.

Cubeyr, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyleyerek bu adımı, ülkenin tekrar inşası ve ekonomik toparlanması için bir fırsat olarak kıymetlendirdi.

Sudan konusunda ise Cubeyr, Suudi Arabistan’ın ülkedeki diyalog uğraşlarını desteklediğini, kalıcı ateşkes sağlanması ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılması gerektiğini söz etti.

Cubeyr, Yemen konusunda ise Suudi Arabistan’ın kapsamlı siyasi tahlilleri desteklemeye devam edeceğini, denizlerin güvenliği ve milletlerarası seyrüsefer özgürlüğünün korunmasının global bir problem olduğunu aktardı.

“Lübnan’daki ıslahat sürecine ve silahların denetim altına alınmasına yönelik uğraşları destekliyoruz.” diyen Cubeyr, “Lübnan halkının güvenlik, istikrar ve toprak bütünlüğü istikametindeki beklentilerinin karşılanması gerekiyor.” tabirlerini kullandı.

Katar Buyruğu Pir Temim bin Hamed Al Sani de Bağdat’taki tepe sona ermeden Irak’tan ayrıldı. Pir Al Sani, doruğa yolladığı yazılı bildirisinde şunları kaydetti:

“Zirve, bölgesel ve global seviyede yaşanan krizlerin tahlilinde Arap ve milletlerarası işbirliğini zarurî kılan bir ortamda gerçekleşiyor. Tepeden çıkan sonuç ve kararların, Arap dayanışmasını güçlendirmesi ve ülkeler ortasında her alanda mevcut işbirliğini pekiştirmesi tarafında umutluyuz.”

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun da İsrail’in Filistin davasını sona erdirmeyi hedefleyen “anlamsız bir barış” dayatmasına karşı sert ihtarlarda bulundu.

Tebbun, “Filistin davamız bir tasfiye planının gayesi haline gelmiş durumda. İsrail, sadece kendi çıkarlarına uygun, aldatıcı bir barış anlayışı dayatmak istiyor.” dedi.

Arap dünyasının kritik bir dönemeçten geçtiğini belirten Tebbun, dış müdahalelerin arttığını ve birçok Arap ülkesinde istikrarın tehlikeye girdiğini söyledi.

Ürdün Başbakanı Cafer Hassan da Gazze Şeridi’nde derhal ve kalıcı bir ateşkese ulaşılması gerektiğini vurgulayarak tüm bölgesel ve milletlerarası gayretlerin bu gayeye odaklanması gerektiğini belirtti.

Gazze’ye insani yardımların hudut kapılarından kâfi ve acil biçimde ulaştırılmasının da büyük ehemmiyet taşıdığını tabir eden Hassan, “Bölgenin geleceği ve güvenliği, Filistin sıkıntısına adil ve kapsamlı bir tahlille mümkündür.” dedi.

Suriye sorununa dair ise Ürdün Başbakanı, Suriye’nin istikrarının tüm bölgenin istikrarı için temel bir öge olduğunu lisana getirdi.

Ürdün’ün Suriye hükümeti ve halkının yanında olmaya devam edeceğini belirten Hassan, uzun yıllar süren yıkım ve acıların akabinde Suriyelilerin onurlu ve inançlı bir hayat hakkı olduğunu tabir etti.

Hassan, Yemen krizinin milletlerarası kabul görmüş referanslar çerçevesinde sona erdirilmesi ve Libya’da kapsamlı ulusal bir tahlile ulaşılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bağdat’ta başlayan 34. Arap Birliği Tepesi ve 5. Arap Ekonomik Doruğu’na Arap başkanlar, Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Körfez İşbirliği Kurulu temsilcileriyle birlikte memleketler arası konuklar katıldı.

Zirvenin açılışında, bir evvelki tepeye konut sahipliği yapan Bahreyn temsilcisi konuşma yaptıktan sonra başkanlığı Irak’a devretti.