Hatalı teşhis yüzünden göğüsleri alındı hastanenin skandal teklifi karşısında şoke oldu: ‘Haklısın al sen bu parayı sus’
Göğsünde kitle hissedip Ekim 2017’de Kocaeli’de özel hastaneye başvuran 2 çocuk annesi Çiğdem Kışlalı’ya (52), Genel Cerrahi kısmında çeşitli test ve tetkikler yapıldı. Testlerin akabinde doktor, Kışlalı’ya iddiaya göre, 5’inci evre göğüs kanseri olduğunu, kanserin makûs boyutta olduğunu belirterek, acil ameliyat olması gerektiğini söyledi. Farklı tarihlerde 3 operasyon geçirip toplam 20 saat ameliyatta kalan Çiğdem Kışlalı’nın bu operasyonlarda 2 göğsü de alındı.
Kışlalı, ameliyattan bir mühlet sonra kendisine kemoterapi ve ilaç tedavisi verilmeyince durumdan şüphelenerek, patoloji sonucuna ulaştı. Birebir hastanenin patoloji kliniğinden çıkan sonucu inceleyen Çiğdem Kışlalı, ameliyatta göğsünden alınan modüllerde yapılan incelemede kanser hücresine rastlanmadığını öğrendi.
Ameliyat ve tedavi sürecinde hastaneye 50 bin TL’nin üzerinde fiyat ödeyen Kışlalı, rapor ve evraklarla savcılığa gidip doktor ve hastane yöneticilerinden şikayetçi oldu. Soruşturmanın akabinde hekimler M.T.İ. ve T.C. ile özel hastane hakkında dava açıldı.
Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’ndeki dava, yaklaşık 6 sene sonra 28 Kasım 2023’te sonuçlandı. Mahkeme, davalının 25 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Karara hem Çiğdem Kışlalı hem de sanıklar avukatları aracılığıyla itiraz etti. Kışlalı hükmedilen tazminat ölçüsünün çok düşük olduğunu belirterek avukatı aracılığıyla itiraz ederken, sanıkların avukatları ise yapılan yargılamanın eksik ve yanlışlı olduğunu belirterek mahkemenin kararını üst mahkemeye taşıdı.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5’inci Hukuk Dairesi, uzman 3 kişilik eksper heyeti kurulması gerektiğini belirterek Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’nin kararını kaldırdı.
Bozma kararının Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesinin akabinde dava, geçen yıl kasım ayında tekrar görülmeye başlandı. Davanın 3’üncü duruşmasında Çiğdem Kışlalı ve hastanenin avukatı hazır bulundu. Mahkeme, bir evvelki verdiği kararı uygulayıp, Kışlalı hakkında dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 25 bin TL maddi, 200 bin TL de manevi tazminatın müşterek ödenmesine hükmetti.
Duruşma sonrası adliye önünde karara ait konuşan Çiğdem Kışlalı, “Bir arpa yol gidemedim diye düşünüyorum. Zira elimde hakim beyin vermiş olduğu bir karar var. Yani, ‘Haklısın, al sen şu parayı sus’ denildi. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum artık. Şu anda yine sıhhatime kavuşmak için bir operasyon geçirsem 225 bin TL ile ameliyat olamıyorum. Maddi-manevi psikolojim yerlerde. Yani demek ki adalet bu, yapılacak hiçbir şey yok. Benimle birlikte 3-5 kişiyi daha görüyorum. Kimisi sakat kalmış, kimisi yine ameliyat olmuş. Ben artık şunu mu demeliyim, ‘Türkiye’de hakikaten adalet yerini bulmuyor’? Ne yapayım?” diye konuştu.
Süreci de anlatan Çiğdem Kışlalı, “Mememde küçük bir kitle vardı. O kitle için doktora gittiğimde apar topar, ‘Hemen bu kitleyi almanız lazım. Bir gün içerisinde de bir yıl içerisinde de bedeninizi sarabilir’ denildi. Hayatımda birinci kez bu türlü bir şeyle karşılaştım. Doğal ki biz hekimler ne derse onu yapıyoruz. Esasen iki hekimdi. O doktor çetesinin içerisinde o ona pasladı, o ona pasladı derken bu süreci kendilerine nazaran 3 aya yaydılar” tabirlerini kullandı.
Hastanenin ve hekimlerin kendisini sakat bıraktığını söyleyen Kışlalı, “8 yıldan beri şu lazım gönderiyoruz, eksper raporu gönderiyoruz, İsimli Tıp Raporu gönderiyoruz. İsimli Tıp Raporu’nun 8’inci sayfasında benden hiçbir biçimde rastgele bir onama alınmadığı tespit edildi, yazılı doküman var. Ben bunu söyledim ve bugün hakim bey, 3 ay evvel verdiği kararı tekrar birebir halde birebir fiyatla kararı yeniledi. Sağ kol altı lastik lenf başlarımı da aldılar. Beni sakat bıraktılar. Ben ameliyatta benim lenf başlarımın alınacağını bilmiyordum. Ben ameliyattan çıktığımda aileme, ‘Lenf başları da temizlendi, hiçbir şey yok’ denildi. Bana teselli olarak ‘En azından kanser olmadığına sevin’ demişlerdi. Tamam, sevineyim ancak ben mesleğimden oldum, kadınlığımdan oldum. Maddi manevi bütün ruh halim çöktü. Adalet nerede? Ben daha hala gelip gidiyorum. Burada yaşamıyorum” dedi.
