Filistin Devleti kurulana kadar!
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten beri süren İsrail ataklarında, resmi sayılara nazaran 52 binden fazla Filistinli hayatını yitirirken Gazze’nin yüzde 90’ı yerle bir oldu. İsrail’in uyguladığı tam kuşatma yüzünden genel açlık durumunun hakim olduğu Gazze’de işgale karşı direnen Filistinli direnişçiler, İsrail’i taarruzları durdurmaya zorlamaya çalışıyor. İki defa ilan edilen ateşkesi bozarak katliamlarını sürdüren İsrail ordusu, Gazze’deki 2,3 milyon Filistinliyi tehcir ederek direnişin silah bırakmasını sağlamak için ABD dayanağıyla büyük çaplı savaş hataları işledi. Gazze’deki durumu, ateşkes uğraşlarını ve Filistin direnişinin başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleriyle olan ilgilerini Hamas Siyasi Ofis Üyesi Dr. Basim Naim, Yeni Şafak’a anlattı. Naim, Filistin direnişinin silah bırakmayacağını ve ne direniş başkanlarının ne de Filistin halkının hiçbir formda topraklarını terk etmeyeceğini vurguladı.
İsrail, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası muahedesini 18 Mart’ta bozarak akınlarını yine başlattı. İsrail’in ateşkesin birinci gününden itibaren savaşı durdurmayı değil kısa vadeli bir ateşkes ile esirleri geri almayı hedeflediğini anlatan Naim, “Arabulucu taraflar, bu krizden çıkış yolu bulmak için bizimle irtibata geçerek birtakım tekliflerde bulundular. Kısmen bizim görüşlerimize uymasa da arabulucuların son olarak sunduğu teklifi kabul ettik kendileri de bu teklifi İsrail’e de ilettiler. Fakat İsrail bu teklifi mutlaka reddederek 45 günlük bir ateşkesi ve bu ateşkesin başında esirlerin yarısının sonunda öbür yarısının teslim edilmesini ön gören bir muahede istedi. Yani İsrail bu teklifle hem ateşkes sürecinde hem de ateşkes sonrası Filistinlilere tahakküm kurmak istiyordu. Sonuçta Kasım 2023 ve Ocak 2025’teki ateşkes deneyimlerine de dayanarak ve yaptığımız istişareler sonucunda Netanyahu’nun sahnelediği bu oyunun bir modülü olmayı reddettik” dedi. Netanyahu’nun savaş sonrası hükümetten düşeceğini bildiği için savaşı uzatmak istediğini belirten Naim, Hamas’ın lakin kapsamlı bir mutabakatla İsrailli esirlerin hür bırakılması karşılığında kimi Filistinli tutukluların özgür kalmasını, İsrail ordusunun savaşı durdurarak Gazze’den büsbütün çekilmesinin garanti edilmesini ve bu muahedenin çabucak akabinde sonların açılarak insani yardım geçişlerine müsaade verilmesini içeren bir muahedeyi kabul edebileceğini yineledi.
Açıklamalarında, İsrail ve ABD’nin Filistin halkının Gazze’den çıkarılması talebinin ne ahlaki, ne mantıki ne de insani olamayacağını vurgulayan Naim, “Hangi halk toprağını bırakıp sarfiyat? Ne Hamas’tan ne de öbür bir taraftan ister kolay bir Filistinli olsun isterse başkan pozisyonunda olsun, hiç kimse hiçbir koşul altında toprağını terk etmez. Bizler bunu tekraren söyledik, toprağın sahipleri biziz. Ya onurumuzla kendi vatanımızda yaşarız ya da onurumuzla şehit oluruz” halinde konuştu.
İsrail akınlarının durması için Hamas ve başka direniş kümelerinin silah teslim etmesi istikametindeki baskılara da yanıt veren Basim Naim, direnişin işgale uğramış Filistin halkının legal hakkı olduğunun altını çizdi. Direnişin lakin müstakil bir Filistin devleti kurulduğunda bu devletin ordusuna katılmak üzere silah teslim edebileceğini belirten Naim, “Hiçbir Filistinli direnişin meşruiyeti üzerinde ihtilaf yaşamıyor. Biz bir direniş hareketi ve işgal altındaki bir halkız. İşgale uğrayan halkların silah dahil her türlü direniş yoluna başvurma hakkı vardır. Bu memleketler arası kanunlarca da kabul görmüş bir hak olmakla birlikte işgale uğrayan her halkın başvurduğu bir yoldur. Hasebiyle kendimizi savunmak için silah taşımaya hakkımız var” tabirlerini kullandı.
Hamas’ın Gazze’nin idaresini terk etmesi etrafındaki tartışmalara da değinen Naim, hareketin idaresi elinde tutmakta ısrarlı olmadığını lakin idaresi fakat Filistinlilerin oluşturacağı teknokrat bir hükümete ya da ulusal birlik hükümetine devredeceklerini lisana getirdi. Mısır’ın bu mevzudaki teklifini kabul ettiklerini belirten Naim, “Ulusal birlik hükümeti kurulmasını ve bu şahısların Filistinli kurumları birleştirmesini, genel seçimlere hazırlık yapmalarını ve Gazze’nin tekrar imarı sürecini yür ütmelerindesteklediğimizi açıkça söyledik. Çünkü bizim emelimiz hükümet olmak değil direnişi sürdürmektir. Savaş sonrasında bütün Filistinlilerin iştirakiyle (Batı Şeria ile) birleşik bir ulusal birlik hükümeti kurulması gerektiğini söyledik. Zira Netanyahu, Gazze’de ne Hamas’ı ne de Filistin hükümetini istemiyor” değerlendirmesini yaptı.
