“Yapmayalım, hakemleri konuşup makûs oyunu ve oyuncuyu kurtarmayalım” diyorum yeniden olmuyor, tekrar olmadı. Hakem Oğuzhan Çakır’ı genç olarak lanse edenler ve bu maçın altından kalkamaz tezinde bulunanların saf yaklaşımlarına rağmen bu Çakır’da ne masumiyet vardı ne de deneyim eksikliği. Trabzonspor oyuna beklenenden çok daha farklı başladı.Bu cins zorluk derecesi yüksek maçlarda ekipler birbirlerini yoklar, savunmayı ön planda tutarak rakiplerinin açığını kovalar fakat Trabzonspor, o denli başlamadı. Ön alan baskısını Nwakaeme, Visca ve Banza ile yapan bordo-mavililerde bu üçlüye ikinci bölgeden Ozan ve Okay dayanak verince birinci yarının neredeyse tamamı Fenerbahçe kale alanında oynandı. Kale alanında çok adamla yer edinen Trabzonspor, Okay’ın verilmeyen net golünün dışında üç net konumdan da yararlanamadı. Oğuzhan Çakır’ın Okay’ın golünü vermemesi farklı bir düşünce, VAR’ın başındaki Atilla Karaoğlan ve Ceyhun Sesigüzel’in bu konumda üç maymunu oynaması başka bir ıstırap. Tıpkı VAR gol konumunun tesirinde kalmış olacak ki golü sayılmayan Okay’a yapılan faulde zahmet edip Oğuzhan Çakır’ı VAR’a davet etti. Beraberliğin yakalanmasının çabucak akabinde bu kere Çağlar’ın Banza’ya kale alanı içinde yaptığı hareket yeniden VAR’a ihale edildi ve sonuç tıpkı çıktı. Trabzonspor öne geçtikten sonra savunmada, alan ve adam paylaşımında yaşadığı badireyi kıymetli ödedi ve skor yine dengelendi. Sonrası mı? Fenerbahçe’nin Galatasaray takibi bir (!) devam etti…