11 Nisan Cuma hutbesi: Ümmet olmak birlik olmaktır

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bu haftaki hutbenin konusunu

“Ümmet olmak, birlik olmaktır”

olarak belirledi.

ÜMMET OLMAK, BİRLİK OLMAKTIR

Muhterem Müslümanlar!

Dün olduğu üzere bugün de zalimler, ümmet-i Muhammed’i bölüp parçalama, İslam beldelerini işgal etme emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Ümmetin birlik ve beraberliğini bozmak, onları birbirine düşürmek, dahası Müslümanı Müslümana kırdırmak için her yolu denemektedirler. Hiçbir hak ve hukuk tanımayan bu caniler, dünyanın gözü önünde; Gazze’de küçük büyük, bayan erkek demeden insanları öz vatanlarında canlı diri yakmakta, büyük bir soykırım gerçekleştirmektedir. Her geçen gün yüzlerce saf insan, ya bombalar altında can vermekte ya da açlıktan ölmektedir. Çocukların çığlıkları gök kubbeyi titretmekte; annelerin feryatları arş-ı âlâyı inletmekte; babaların çaresizliği insaf ve vicdan sahibi herkesin yüreğini dağlamaktadır. Yaşanan bu acıların temel sebebi; zalimlerin güçlü olmaları değil, Müslümanların dağınık, parçalanmış, reaksiyonsuz ve duyarsız olmalarıdır. Birlikte rahmetin, ayrılıkta azabın olduğunu unutmalarıdır.

Aziz Müminler!

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere bugün, biz Müslümanlar, sayıca çok olmamıza karşın ne acıklıdır ki, selin önündeki çer çöp üzere savruluyoruz. Yırtıcı canavarların avlarına saldırdığı üzere düşmanlarımız, İslam beldelerine saldırıyorlar. Çok dünya sevgisi ve vefat korkusu, heybet ve azametimizi düşmanlarımızın kalbinden söküp atıyor.
1
Ulu Rabbimizin,

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا تَفَرَّقُواۖ “Topyekûn Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılın, bölünüp parçalanmayın…”

2
buyruğuna karşın; bizler, dünyevi menfaatler ve şahsi ihtiraslar uğruna gün geçtikçe birbirimizden uzaklaşıyoruz. Bu durum ise; zalimlerin zulümlerini arttırmalarına sebep oluyor.

Değerli Müminler!

Yeryüzünde barışın yine hâkim olması, lakin ümmet-i Muhammed’in kardeşlik temelinde bir ortaya gelmesi, birlik ve beraberlik içeresinde hareket etmesiyle mümkündür.

وَالَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ “Onlara haksız bir atak yapıldığında elbirliğiyle kendilerini savunurlar.”

3

ayetine icabet ederek, birbirimizin yardımına koşmamızla mümkündür.

“…Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun!”

4
hadisi yeterince; bir binanın tuğlaları üzere birbirimize kenetlenmemizle, bir vücudun azaları üzere birbirimizin acılarını paylaşmamızla mümkündür.

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ “Müminler fakat kardeştirler.”

5
ayetinin gereği olarak; lisanı, rengi, ırkı, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun müminler olarak, kardeşlik ruhuyla hareket etmemizle mümkündür.

اِنَّ هٰذِه۪ٓ اُمَّتُكُمْ اُمَّةً وَاحِدَةًۘ وَاَنَا۬ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ “Doğrusu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.”

6
ayeti mucibince; Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı ve peygamber olarak Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’i kabul eden herkesi, İslam ailesinin bir kesimi olarak görmemizle mümkündür.

“Siz, beşerler için ortaya çıkarılmış en iyi ümmetsiniz. Uygunluğu emreder, berbatlıktan menedersiniz ve Allah’a inanırsınız…”

7
ayeti gereği; düzgünlüğü emretmemiz, berbatlığa pürüz olmamızla mümkündür.

Kıymetli Müslümanlar!

Müminlerin buyruğu Hz. Ömer ile Selmân-ı Fârisî’yi, Habeşli Bilâl ile Bizanslı Süheyb’i birbirine kardeş kılan İslam’dır. Bu kardeşliği korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak; bizim için bir tercih ya da bir seçenek değil, imâni bir mecburilik, ahlaki bir sorumluluktur. O halde, tıpkı Allah’a iman eden, birebir Peygamberin yolundan giden, aynı kitabı rehber edinen, tıpkı kıbleye yönelen Müslümanlar olarak el ele, gönül gönüle verelim. Aziz Milletimiz ve tüm İslam âlemi olarak, birlik ve beraberliğimizi, muhabbet ve kardeşliğimizi daha da güçlendirmenin uğraşında olalım.

Ey İnsanlar!

Gazze’de bir millet topyekûn yok ediliyor. Hastaneler, okullar, mabetler dahi yerle bir oldu. Yalnızca Müslümanlar değil, onlara insani yardım ulaştıran yardımseverler, onların şifa bulması için çabalayan sıhhat çalışanları, bu zulmü dünyaya duyurmak için çalışan basın mensupları da katlediliyor. Zulüm elbette son bulacaktır. Mazlumlar kesinlikle kurtuluşa erecektir. Zalimler, asla hedefine ulaşamayacaktır. Buradan vicdan ve insaf sahibi insanları, bir avuç cinayet şebekesi ve kabahat ortaklarına karşı hassas olmaya, onurlu yansılarını ortaya koymaya davet ediyorum. Unutmayalım ki, zulme istek göstermek de zulümdür.

———————————————–

1. Ebû Dâvûd, Melâhim, 5; İbn Hanbel, V, 278.
2. Âl-i İmrân, 3/103.
3. Şûrâ, 42/39.
4. Müslim, Birr, 28.
5. Hucurât, 49/10.
6. Enbiyâ, 21/92.
7. Âl-i İmrân, 3/110.
İlginizi Çekebilir:AKRA Gran Fondo’da yarış nefes kesti: Kazanan sporcular belli oldu
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Narin Cinayeti davasında ara karar
TRT 1 CANLI İZLE: Şampiyonlar Ligi’de bu akşam (29 Ocak) dev maçlar Tabii ve TRT’den canlı izlenecek!
CHP üyesi ‘şaibeli kurultay’ itirafçısı oldu: Oyum karşılığında para teklif edildi
İsrail PKK/YPG’yi “kurtarmak” için Şam’a saldırabilir. Dikkatimiz oraya döner Fırat’ın doğusu kurtulur! Öyleyse acele edilmeli.
Guantanamo’ya prangalı nakil
2 Mart’tan bu yana yardım ulaşmadı
İstanbul Masaj Salonu | © 2025 |

betkolik betcio betzula betgit tempobet sahabet betmoon starzbet tipobet Hostes Başkent Haber sahabet ömer betgar bahiscom bahiscom