Araştırmacılar, 2011 ile 2020 yılları ortasında bölgede toplanan 126 bakteri örneğini inceledi. Sonuçlar, bakterinin çok sayıda antibiyotiğe karşı direnç geliştirdiğini ortaya koydu. Bilhassa A. baumannii enfeksiyonlarında ekseriyetle birinci tercih edilen karbapenem kümesi antibiyotiklere karşı yüksek seviyede direnç saptandı.

Araştırma sonuçları Microbial Genomics mecmuasında yayımlandı. Memleketler arası araştırma takımı, inceledikleri örneklerin yüzde 97’sinde antibiyotik direncini yaymakla misyonlu plazmid DNA’larının bulunduğunu belirtti.

“Bu tehlikeli A. baumannii ailesinin hastanelerde yayılmaya devam ettiğine dair yeni deliller elde ettik. Lakin düşük ve orta gelirli ülkelerden gelen data hâlâ çok yetersiz. Hastalığın nasıl evrildiğini anlamak, yayılmasını önlemek ve tesirli tedaviler geliştirmek açısından kritik ehemmiyette.”

Cleary, antibiyotik direnciyle gayret edebilmek için bu ülkelerde daha tesirli takip sistemlerine ve yeni tedavi protokollerine muhtaçlık duyulduğunu vurguladı. “GC2 soyunun baskınlığı ve karbapenem direncinin yüksekliği, halk sıhhati açısından önemli bir tehdit teşkil ediyor” dedi.

“Çalışmamız, çoklu ilaç direncine sahip bakterilerin yayılımına karşı memleketler arası araştırma iş birliğinin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bilhassa birtakım bölgelerden data eksikliği varken bu iş birliği daha da kritik hale geliyor.”

A. baumannii bakterisi; kan, akciğer, idrar yolu ve yara enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Bilhassa hastane üzere sıhhat kurumlarında enfeksiyonlara yol açtığı biliniyor. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) ise bu bakteriyi, antibiyotik tedavisine dirençli patojenler ortasında “kritik öncelikli tehdit” olarak sınıflandırıyor.