Bilim adamları, insanlarda test edilmesine şimdi birkaç yıl olduğunu belirtse de, bu kablosuz kalp pili tıpta çığır açan bir buluş olarak bedellendiriliyor.

Dünyada milyonlarca insan, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel ihtarlar gönderen kalıcı kalp pillerine muhtaçlık duyuyor. Lakin yeni geliştirilen aygıtın bilhassa doğuştan kalp hastalığıyla dünyaya gelen ve ameliyat sonrası süreksiz bir kalp piline muhtaçlık duyan bebekler için kıymetli bir tahlil sunması bekleniyor.

Ayrıca yetişkin hastaların da kalp ameliyatlarının akabinde olağan ritimlerine dönmelerini sağlamak gayesiyle kullanılabileceği tabir ediliyor.

Mevcut süreksiz kalp pilleri, kalp kasına dikilen elektrotlar ve hastanın göğsüne bağlanan kablolarla çalışıyor. Lakin pilin çıkarılması sırasında birtakım komplikasyonlar yaşanabiliyor. Örneğin, 2012 yılında süreksiz kalp pili çıkarılan ABD’li astronot Neil Armstrong’un iç kanamadan hayatını kaybettiği biliniyor.

Yeni geliştirilen ve sadece 1 milimetre kalınlığında, 3,5 milimetre uzunluğundaki kablosuz kalp pili, bir enjektör ucuna sığacak kadar küçük.

Cihaz, hastanın göğsüne yapıştırılan yumuşak bir yama ile eşleştiriliyor. Yama, sistemsiz kalp atışlarını tespit ettiğinde, ışık sinyalleri göndererek kalp piline hangi ritmi uyaracağını bildiriyor.

Elektrik gücünü, beden sıvıları aracılığıyla kimyasal güçten üreten bir galvanik hücre ile çalışan aygıtın, şu ana kadar fareler, sıçanlar, domuzlar, köpekler ve laboratuvar ortamındaki insan kalp dokularında başarılı sonuç verdiği belirtildi.

Çalışmanın kıdemli müellifi, ABD Northwestern Üniversitesi’nden Prof. John Rogers, kalp pilinin 2 ila 3 yıl içinde insanlarda test edilmeye başlanabileceğini belirtti.

Çalışmayı pahalandıran Chicago Üniversitesi’nden Bozhi Tian ise “Bu yeni kalp pili, tıbbi teknolojide bir ihtilal niteliğinde. Yalnızca kardiyoloji alanında değil, hudut yenilenmesi, yara uygunlaşması ve akıllı implantlar üzere birçok alanda yeni imkanlar sunabilir” dedi.

Dünya Sıhhat Örgütü’ne (DSÖ) nazaran, kalp hastalıkları dünya genelinde en fazla vefata yol açan hastalıklar ortasında yer alıyor.