Diyanet Ramazan imsakiyesine nazaran, Hatay’da iftar vakti 18:42’de gerçekleşecek.

Ramazan ayında oruç tutan Müslümanlar için “sahur vaktine iftara kaç dakika kaldı” sorusu, günün en çok merak edilen mevzularından biridir. Bu kritik vakit dilimlerini gerçek takip etmek, hem ibadetin vaktinde yerine getirilmesi hem de sağlıklı bir oruç süreci için kıymetlidir. Sahur ve imsak vakti için geri sayım sayacıa imsakiye safyamız üzerinden ulaşabilirsiniz.

Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” manalarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel bağ ve öteki orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakin zıttı iftardır.

Halk ortasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sâdığın oluştuğu vakit manasında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir.

Oruca ne vakit başlanıp ne vakit bitirileceği Kur’ân-ı Kerîm’de şu halde açıklanmıştır: “(Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sâdığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel alakada bulunmadan) orucu tamamlayın.” (el-Bakara, 2/187).

Sözlükte “sabah olmadan evvelki vakit, gecenin son üçte biri” manasındaki seher sözüyle birebir kökten gelen sahûr (sehûr, sühûr), dinî bir terim olarak oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından evvel yenen yemeği tabir eder. Birtakım hadislerde bunun için “ekletü’s-sehar / ekletü’s-sühûr” tabiri kullanılmıştır.

Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir mühlet devam edilebilir mi?Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini söz eder. İmsak vakti birebir vakitte gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ramazan ayında ezân da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezânın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezân başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

Hatay ilimiz, Türkiye’nin güneyinde yer alan bir ildir. Tarihi, coğrafik özellikleri, ilçeleri ve nüfusu ile hayli varlıklı bir bölgedir.

Hatay vilayetimizin tarihi, M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Bölge, tarihte Hititler, Persler, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu üzere birçok medeniyete mesken sahipliği yapmıştır. Bu nedenle bölgede birçok tarihi eser bulunmaktadır. Hatay ilimiz, 1939 yılında Türkiye’ye katılmıştır.

Hatay ilimiz, Türkiye’nin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Suriye, batısında Akdeniz, kuzeyinde Osmaniye ve Gaziantep, güneyinde ise Adana vilayetleri bulunmaktadır. İlin yüzölçümü 5.524 km²’dir. İlin en yüksek dağı Işık Dağı’dır. Vilayette Seyhan ve Asi ırmakları bulunmaktadır. Ayrıyeten vilayetimizin kıyı kesitleri, turizm açısından epeyce değerlidir.

Hatay vilayetimizin ilçeleri; Altınözü, Antakya, Belen, Defne, Dörtyol, Erzin, Hassa, İskenderun, Kırıkhan, Payas, Reyhanlı ve Samandağ’dır. Hatay Merkez, vilayetimizin en büyük ilçesi ve tıpkı vakitte merkezidir.