İsrail ataklarıyla büyük yıkıma uğrayan Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı’nda, Ramazan’ın birinci sahuru enkazların ortasında kurulan büyük bir sofrada yapıldı. Ramazan fenerleri, ışıklar ve Filistin bayraklarıyla süslenmiş masanın etrafında toplanan Gazzeliler, tüm zorluklara karşın birlik ve dayanışma içinde sahur yaparak Ramazan’ı karşıladı.

Gazze’de yaşayanlar Ramazan ayına bu yıl gibisi görülmemiş bir yıkımın ortasında girdi. İsrail’in 15 aydan uzun süren taarruzları sonucu binlerce kişinin konutu enkaza dönüştü ve binlerce kişi de zorla yerinden edildi. Filistin Merkezi İstatistik Ofisi’nin (PCBS) datalarına nazaran, Gazze Şeridi’nde 300 binden fazla yapı kısmen yahut büsbütün yıkıldı. Gazze’de 60 bin 368 konut, 823 cami, 3 kilise, üniversite binalarının da ortasında yer aldığı 136 eğitim kurumu büsbütün yıkılırken, 355’i de hasar gördü.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde Filistinliler, birinci sahurunu enkazlar ortasında uzun bir sofra kurarak birlikte yaptı. Yardım gönüllüsü Süleyman el-Ferra, “Yıkıma ve Gazze’deki savaşa karşın Gazze halkını, yıkıntılar ortasında ve bir ortada birinci sahuru yaparak sevindirmek istedik.” dedi. Meskenleri yıkılan Gazzelilerin kalbine

huzur ve sevinç yerleştirmek ismine her yeri süsleyerek ışıklandırdıklarını belirten Ferra, Filistinlilerin bir nebze de olsa ramazanın manevi atmosferini yaşadığını söz etti. Yardım gönüllülerinden Ebu Sufyan da İsrail’in akınları sonucu yaşanan acı ve yıkıma karşın birlik ve dayanışma ruhunun kaybolmadığını lisana getirdi. Ebu Safyan şunları söyledi: “Bugün, Allah’ın inayeti ve Filistin halkını seven herkesin lütfuyla, dökülen kana, gördüğümüz yıkıma karşın küçük çocukların yüzünü güldürmeyi ve neşelendirmeyi başardık.”

Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler, evvelki akşam, İsrail’in yaklaşık 16 ay süren ağır bombardımanı sonucu yıkılan mescitlerin enkazı üzerinde Ramazan ayının birinci teravih namazını eda etti. Filistinliler, enkazlar ortasında yükselen ezanların akabinde birinci teravih için saf tuttu. Gazze Şeridi’nin en büyük ve en eski mescidi olarak bilinen “Büyük Ömeri” başta olmak üzere İsrail taarruzlarında yıkılan mescitlerin enkazı ortasında saf tutan Filistinliler, daima birlikte tekbirler eşliğinde teravih namazını kıldı. İsrail’in mescitlere yönelik hücumlarında parçalanan halılar yahut seccadeler üzerinde namaza duran Filistinliler, kaybettikleri yakınları ve Gazze’de barış için dua etti. Filistinler, gözyaşları içinde “Allah’ım Gazze’yi ve halkını koru” niyazında bulundu.