Ramazan film iklimi olamaz mı?
Ramazan, yeni bir his iklimi olarak ruhumuzu tazelemek için geldi. Bütün bir yılın yorgunluğunu, yılgınlığını, pişmanlığını üzerimizden atıp kendimize dönmek için ilme yönelmek gerek. Çağımızın en canlı ilim alanlarından biri olarak tabir etmek gerektiğini düşündüğümüz sinema ise Ramazan’da hepimiz için destekleyici bir şifa kaynağı olabilir. Sanatın ruhumuzu dinginleştiren, hissimizi sadeleştiren tesiri Ramazan ile bir ortaya gelince ne kadar da tamamlayıcı oluyor… O halde bu dört haftaya sığdıracağınız, yalnızca bu aya değil ömrünüze değer katacak birtakım sinemaları listenize almanızı ve Ramazan boyunca izlemenizi tavsiye edeceğiz.
Babasını hac seyahatine çıkaran bir gencin izinde jenerasyon çatışması ve Avrupa’da yaşayan ikinci jenerasyon Müslüman göçmenin çıkmazlarını anlatan filmin yönetmeni İsmail Faruki… baba-oğul ile birlikte ruh seyahati yaptığımız sinema, Ramazan’ın manasını hakkıyla taşıyan nadir yapımlardan…

Sadece Ramazan’ın değil bütün vakitlerin vazgeçilmez üretimlerinden olan Mustafa Akkad filmi… Allah’ın Resulü’nün savaşlarla hicret ortasındaki gayretini anlatan sinemanın müziklerini
özellikle tavsiye ediyoruz…
İronik bir güldürü filmi… İşlemediği bir kabahat yüzünden hapishaneye düşen hırsız Rıza’nın hikayesi… Bir rol olarak din adamı olan İstek ile birlikte sarsıcı ve komik bir sorgulamayı yaşıyoruz…

Cezayir’de yaşayan İspanyol sinemacı Oliver Laxe, Mimozalar’da western izleri taşıyan gizemli bir seyahat sunuyor. Çarpıcı bir hikaye… Hasta ve yaşlı bir pirin son isteği akrabalarının yanına gömülmektir. Lakin yolda hayatını kaybedince birkaç adam cenazesini bu kente götürme misyonunu üstlenir ve dokunaklı öykü yürür…
Görme engelli bir çocuk ile ondan vazgeçmeyi aklından geçiren babasının hikayesi… Direktör Mecid Mecidi… Kur’an’da geçen “Allah’ın boyası” sözünü sarsıcı biçimde baba-oğul ve insan-doğa denkleminde ele alan sineması izlememek bir eksikliktir…
Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanmış utanılası bir olay… İdam edilen İskilipli Atıf Hoca’nın çarpıcı öyküsünün Mesut Uçakan sinemaya aldı. Çok uzak olmayan bir vakitte Anadolu coğrafyasında neler yaşandığını anlamak için kesinlikle izlenmeli…
Hz. Peygamber’in çocukluk devrine odaklanan sinema Türkiye’de tartışmalara yok açmıştı. Bazıları izlenmemeli gerektiğini söylemişti. Karşılığını da buldu. Ülkemizde gişesi düşük oldu. Meğer bu bir haksızlıktı. Pek nahif, dokunaklı ve sağlıklı bir filmdi. Yönetmeni Mecid Mecidi…
Ramazan’da da ve bilhassa Ramazan’da Filistin’i unutmamak gerek… Bir belgesel olarak ziyadesiyle çarpıcı… Filistin’de kameralarıyla işgale ve direnişe şahitlik eden Emad Burnat’ın unutulmaz hikayesi… Zulüm 7 Ekim’de başlamadığını ve bu türlü giderse de devam edeceğini gösteren unutulmaz bir eser…