İşgal etmeye çalıştığı Gazze’de soykırıma girişip 50 bine yakın insanı katleden, buna karşılık ne alanda ne masada somut bir sonuç elde edemeyen terör devleti İsrail, gözünü bu sefer Batı Şeria’ya dikti. 23 sene sonra Cenin kentine tanklarla giren İsrail ordusuna çocukların taş atarak karşılık vermesi, hafızalarda derin izler bırakan İntifada imgelerini tekrar canlandırdı. İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde Nablus kentine baskın düzenleyen İsrail ordusu, 48 saat süren hücumun akabinde Cenin kentinin Kabatiye beldesinden, arkasında büyük bir yıkım bırakarak geri çekildi. Uzmanlar Batı Şeria’da aylardır şiddeti tırmandıran terör devletinin bölgeyi ilhak için insansızlaştırma niyetinde olduğunu düşünüyor.

İsrail, 2002’den bu yana birinci sefer tanklarla işgal altındaki Batı Şeria’ya girerek bölgenin kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. İsrail 2002’den bu yana birinci defa tanklarla işgal altındaki Batı Şeria’ya girerek Cenin’e baskın düzenledi. İsrail ordusuna ilişkin 3 tank, dün beraberindeki askeri araçlarla Cenin Mülteci Kampı’na baskın yaptı. Aktivistlerin paylaştığı ve mahallî medyada yer alan imajlarda, Filistinli çocukların ve gençlerin tanklara taş attığı görüldü. Bu imajlar, 2002’de İkinci İntifada sırasında İsrail ordusunun Batı Şeria’da yürüttüğü “Savunma Kalkanı” ismi verilen hücumları anımsattı. Resmî bilgilere nazaran sivil ayaklanma olan “Taş İntifadası” sırasında İsrail’in akınları sonucu 241’i çocuk 1162 Filistinli hayatını kaybederken, 90 bin kişi yaralanmıştı. Filistinli çocuk Faris Avde’nin tanklar önünde taş atarken çekilmiş fotoğrafı, direnişin sembolü haline gelmişti.

İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus kentinin kimi mahallerine de baskın düzenledi. Görgü şahitlerinden alınan bilgiye nazaran, İsrail askerleri, baskın sırasında kimi meskenlerde arama yaptı, çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı. İsrail ordusu Kabatiye beldesinden geride büyük yıkım bırakarak çekildi. Yüzlerce dükkan harabeye dönerken, yollar buldozerlerle tahrip edildi ve kullanılamaz hale getirildi. Nablus’taki baskınlardan birinde bir Filistinli hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralandı. Öteki bir baskında da 3 çocuk yaralandı, 15 Filistinli göz yaşartıcı gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi geçirdi. İsrail ordusunun Kabatiye baskını sırasında 2 Filistinli yaralandı.

Kudüs Üniversitesi bünyesindeki Kudüs Araştırmaları Merkezi Başkanı Ahmed Refik Avd, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’ya devam eden taarruzlarının, buranın “ilhak” edilmeden evvel gettolara dönüşmesine yer hazırladığını belirtti. Avd, yaptığı açıklamada, “İsrail bu savaşı öncelikle kendi bekası, Batı Şeria’nın ilhak edilip gettolara dönüştürülmesine hazırlık, (Filistin) otoritesinin zayıflatılması, iki devletli tahlilin ortadan kaldırılması için istiyor” dedi. Filistinli uzman, “Tel Aviv kimi siyasi amaçlar arayışında” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yaşayan binlerce Filistinli sivilin, pak su, besin, tıbbi bakım ve barınma üzere temel gereksinimlerini karşılamakta zorlandığını ve insani yardıma gereksinim duyduğunu duyurdu. ICRC’nin yaptığı çıklamada, “Batı Şeria’nın kuzeyindeki binlerce sivil, devam eden operasyonlar (İsrail) nedeniyle yerlerinden edildi. Birçoğu, hasar gören ve hatta büsbütün yıkılan meskenlerine dönemiyor ve acil insani yardıma gereksinim duyuyor” tabirleri ile milletlerarası topluma yaşananlara karşı dur denilmesi daveti yapıldı.

İsrail’in Haaretz gazetesi ise son haftalarda işgal altındaki Batı Şeria’da artan şiddetin, İsrail’deki çok sağcıların Gazze Şeridi’ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasın nedeniyle yaşadığı hayal kırıklığının telafisi olduğunu yazdı. Gazetenin başyazısında, “(Batı Şeria’da) Son haftalarda yaşanan süratli tırmanış, (İsrail’deki) çok sağın, esir mutabakatından duyduğu hüzün ve hayal kırıklığının bir çeşit telafisi niteliğindedir” tabirlerine yer verildi. Yazıda, “İsrail, her zamanki üzere, çatışmanın kökenindeki sorunu çözmek yerine, sadece güçten anladığını ve kısa vadeli düşünebildiğini bir kere daha kanıtladı” tabirleri kullanıldı. İsrail’in Batı Şeria’daki operasyonlara tankları da sevk etmesine işaret edilen yazıda, “Siyasi bir tahlil bulunmadığı sürece daha fazla şiddet, toplu cezalandırma, sivillere yönelik makus muamele ve askeri aksiyon, şiddet, kan ve İsrail’in global olarak kınanması kısır döngüsünden öteki neye yol açacak?” değerlendirmesi yapıldı.