Saraçhane Medyası’nın sihirli değneği
“Ecevit ve Baykal ne kadar CHP’liyse, Özel ve İmamoğlu da o kadar CHP’lidir!”
***
Fıkra kıvamındaki işte bu sözleri, Saraçhane Medyası’nın leşkeri bir “gazeteci” ekranda sarf etti.
Ergenlik periyodundan beri CHP’li Hususi Bey haydi neyse de “İmamson Efendi” ne iş yahu?
***
Aileden ANAP’lı Ekrem Müdafa Bey’in 2009’a kadar CHP ile hiçbir alakası yoktu.
O sene, Paralel Yapı’nın Big Brother’ı Şerif Ali Tekalan’ın himmetiyle Beylikdüzü’nde CHP için bir nevi “Uvertür” olarak sahneye çıkmıştı!
***
Vaktiyle, dizi sinemanın “Sanat Yönetmeni” Ekrem Müdafa’yı nasıl “Ekrem İmamoğlu” yapmışsa…
Günümüzde de “Fondaş” Saraçhane Medyası, “Mavi Boncuklu” siyasetçiyi bir “sihirli değnek” dokunuşuyla Ecevit’e yahut Baykal’a çevirir!
Şu bir türlü izah edemedikleri kaşarlanmış “Yatay Geçiş” madrabazlığını saymıyorum, bile…
Ezcümle:
“Bir yanımı sardı, gözbağcı müfreze kolu; bir yanımı sardı Ekrem Varilcioğlu!”
18 Aralık 2002’de FETÖ tertibi derin bir suikasta kurban giden Necip Hablemitoğlu, cinayetten aylarca evvel Avrasya TV’ye verdiği röportajda, bakınız ne demişti:
“Bu kuruluşlar, Türkiye’nin güvenlik konseptine karşıt demeçler veriyorlar…
Provokasyon geliştiriyorlar…
Yetkilerini aşarak birtakım tertiplere imza atıyorlar.
Bu manada, TÜSİAD’ın ve TESEV’in kapatılması gereken kuruluşlar olduğuna inanıyorum…
Türkiye, şayet bir hukuk devletiyse; Sermaye bölümünü temsil etseler de bunlar maddelerin üzerinde değildir.” (2 Mayıs 2002)
FETÖ’nün “baş tacı” yaptığı Yahudi Baron İzhak Alaton ile TÜSİAD’çı John Paker…
1994 yılında TESEV kurulduğunda, birinci İdare Kurulu’nda yer aldılar.
Mister Paker, on yedi sene boyunca TESEV’i yönetmişti.
Komprador TÜSİAD’ın “muhtıra verir gibi” son atağına “koltuk çıkanlar” ortasında Eski Bakan H.Ç de yerini aldı.
***
İktidarın bakanı iken, TÜSİAD’ın siyasete her müdahalesine reaksiyon gösterdiğini, şimdilerde çoktan unutmuşa benziyor.
Mesela, “Çelik’ten TÜSİAD’a tepki” başlıklı bir haber…
Orada, şöyle diyor:
“Son yapılan açıklama bir TÜSİAD klasiğidir.
Keşke TÜSİAD bu yansısını ortaya koyarken kendisini etkileyen ideolojik kümeler üzere bizi de dinlemiş olsaydı…”
(20 Aralık 2005)
Paralel Yapı muhibbi bu şahıs, 20 Şubat 2012’de Batıcı NTV ekranında şu sözleri fışkırtmıştı:
“Cemaat, devleti ele geçirmiş; devlete sızmış; bunlar kargaları bile güldürür. Bu paranoyaları bir tarafa bırakalım…”
Mevzubahis eski bakan, 15 Temmuz’dan birkaç ay öncesinde de bakınız ne demişti:
“İşler zıt gitmeye başladığında; gelsin, Dış Güçler ve onların yerli işbirlikçileri, gelsin Üst Akıl, gelsin faiz lobisi yahut yabancı istihbarat servisleri!
Başarısızlığın sebebini dış güçlerde aramak, Üçüncü Dünya ülkelerinin kronik hastalığıdır.”
(Vatan, 1 Mart 2016)
***
En başta Haydut Devlet ABD olmak üzere Batılı devletleri, aklınca tüm derin hadiselerin içinden sıyırmaya yeltenen bu kelamların sahibi…
“Made in USA” FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü yaşandığında “lalüebkem” oldu.
O kargalar, işbu şahsa gülmeye dahi tenezzül etmedi!
***
Sarı Kovboy Donald Trump bile “15 Temmuz’da Türkiye’de CIA casuslarının alanda yer aldığını” ta birinci günlerden beri biliyor.
2016’daki birinci başkanlık kampanyası sırasında bu gerçeği ifşa etti; sonrasında derin ikazla geri çekildi, devamını getirmedi!
Mister H.Ç. FETÖ’cü Akın İpek ile annesi Melek İpek’in en yakınındaki siyasetçiydi.
İçtikleri su başka gitmezdi!
***
Paralel Akın İpek “Hocaefendi’nin bir gülüşüne tüm malımı feda ederim” dediği Locaefendi’si için Ankara-İncek’te bir nevi “Beyaz Saray” yaptırdı!
Şayet, 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı…
Locaefendi, ABD’den Türkiye’ye dönüp darbe idaresinin “Ruhani Lideri” sıfatıyla İncek’te oturacaktı!
***
Sahi…
İncek’teki Paralel Beyaz Saray’ın etrafında yer alan büyük yerlerin satın alınması sürecinde tapuya şahsen gidip “işi çabuklaştıran” siyasetçi kimdi, yahu?
