Münih Güvenlik Konferansı’nda Türkiye’nin Ukrayna Politikaları vurgulandı
Cumhurbaşkanı Dış Siyaset ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, 61’incisi düzenlenen ve transatlantik dünyanın önde gelen dış siyaset ve güvenlik uzmanlarını bir ortaya getiren Memleketler arası Münih Güvenlik Konferansı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Dış Siyaset ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşta birinci günden beri Rusya’nın masada olmadan yapılacak bir müzakerenin bir sonuç elde edemeyeceği savunduğunu hatırlatarak, “Şu anda Türkiye’nin tezlerinin ne kadar gerçek olduğu tekrar ortaya konmuş oldu. Bu noktada biz de gayretlerimize, müzakerelerimize, çalışmalarımıza devam edeceğiz” formumda konuştu.
Ukrayna’da devam eden savaşın, Orta Doğu’daki durumun ve İsrail-Filistin ortasındaki ateşkesin devam edip etmeyeceğinin konferansta masaya yatırıldığını anlatan Kılıç, konferansta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bölgesel ve global meselelerin tahlilinde müdahalesi ve dayanağından bahsedildiğini bildirdi.
Kılıç konferansta, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in ileriki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir ortaya geleceğini açıkladığını hatırlatarak, “Burada konuşulan bahislerden birisi de oydu. Münasebetiyle çok süratli bir devirden geçiyoruz. Burada hem üst makamlar olarak görüşmeler oluyor ve hem de yan görüşmeler gerçekleştiriliyor. Bir kadro kulis istişareleri, görüşmeleri ve birçok tabi yıl içerisinde telefonda görüştüğünüz, daima temas halinde olduğunuz lakin yüz yüze görüşmeler yapamadığınız müttefiklerinizle, dostlarınızla, arkadaşlarınızla görüşme imkanı oluyor” diye konuştu.
ABD’de Donald Trump idaresinin Avrupa olmadan Ukrayna’da barış için Rusya ile müzakereler yürütmesi konusunda ise Kılıç, “Artık bugünlerde çok süratli gelişen bir grup fikirlerin, fikirlerin ortaya konduğu lakin sonra onların üzerinde müzakere yapıldığı bir vakitten geçiyoruz, bir ortamdan geçiyoruz. Aslında bahsin pek de o denli olmadığı lakin Avrupa’nın daha fazla sorumluluk alması gerektiğinin düşünüldü. Zati bunun da yapılması taraflarca da lisana getirildi. Ağır bir dinamik müzakere süreci ve diplomasi sürecinden geçiyoruz” dedi.
