İşgalci İsrail ordusu, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes mutabakatını bozarak 18 Mart’ta Gazze’ye yönelik başlattığı taarruzlar kapsamında uyguladığı kuşatmayı da sıklaştırıyor. İki aydır hiçbir insani yardımın girişine müsaade verilmemesi nedeniyle yetersiz beslenme tedavisi gören çocukların, önemli risk altında olduğu belirtildi. Birleşmiş Milletler Milletlerarası Çocuklara Yardım Fonu’ndan (UNICEF) yapılan açıklamada, 18 Mart’tan bu yana Gazze’de yetersiz beslenme tedavilerinin yapıldığı merkezlerin yüzde 15’inin, İsrail ordusunun tahliye buyrukları yahut bombardıman nedeniyle kapatıldığı kaydedildi. Uygulanan abluka ve kelam konusu merkezlerin kapanması nedeniyle bu merkezlere bağlı yaşayan 350 çocuğun hayatının önemli risk altında olduğu tabir edildi.

Gazze’nin orta ve güney bölümünde, bebeklere yönelik ek besinlerin tükendiği ve geriye sırf 400 çocuğa bir ay yetecek kadar hazır bebek maması kaldığı lisana getirildi. İsrail’in 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye yardım girişine müsaade vermediği hatırlatılan açıklamada, savaşın başından bu yana yaşanan bu en uzun yardım kesintisinin, besin, pak su, ilaç ve barınak problemine neden olduğu vurgulandı. Ömür için gerekli unsurlar temin edilmeden yetersiz beslenme olayları ile hastalıkların daha da kötüleşerek çocuk vefatlarında artışa yol açabileceği aktarıldı. Açıklamada, “Gazze Şeridi’nde önümüzdeki haftalarda yakıt biterse, bir milyon kişinin içme suyuna erişim oranının 4 litrenin altına düşebileceği, bunun da aileleri inançlı olmayan su kullanmaya zorlayabileceği ve bilhassa çocuklar ortasında salgın riskinin artabileceği” ihtarında bulunuldu.

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı boğucu kuşatma, çocuklarla birlikte en fazla gebe bayanları etkiliyor. Hususa dair bir açıklama yapan Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, Gazze’de gebe ve emziren bayanların yüzde 90’ının yetersiz beslendiğini ve tıbbi materyal eksikliğinin tedavi olmalarını engellediğini belirtti. Gazze’de, İsrail’in soykırım savaşını başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana bilhassa anneler ve bebeklerin sıhhatinde önemli bozulmaya şahit olduklarını kaydeden Harris, “Hamile ve emziren bayanların yüzde 90’ı ve binlerce bebek önemli biçimde yetersiz besleniyor. Birçoğu tedaviye gereksinim duyuyor. Şu anda Gazze’ye hiçbir tıbbi gereç ve yiyecek girmiyor. Esasen anneler ve bebekler acı çekiyor ve durum her gün daha da berbata gidiyor” dedi.

Gazze’de yaklaşık 2 ay süren ateşkes sırasında hastanelerin yine hizmet verebilmelerinin, uzman takımların gelmesinin, memleketler arası toplumun takviyesine sahip bulunmalarının mümkün olmadığını söyleyen Harris, ateşkesin ardından Nasır Hastanesi dahil birçok sıhhat merkezinin yıkıldığını anlattı. Harris, “Gazze’de Bir biçimde hizmet veren 20 hastane var lakin tıbbi materyaller olmadan işlerini yapamıyorlar. Biz de şu anda materyal getiremiyoruz. Sıhhat çalışanları, kendilerini bunalmış hissediyor. Fecî yaralarla gelen, kanamaları olan lakin tedavi yapacak ekipmanları olmadığı için kan bile veremedikleri çok sayıda hastayla uğraşıyorlar. Onlarla konuştuğunuzda işlerinin sıkıntı olmasına karşın hala insan sıhhati için orada olduklarını söylüyorlar” sözlerini kullandı. Çatışma bölgelerindeki sıhhat çalışanlarının inanılmaz derecede sıkıntı şartlarda hizmet verdiklerine dikkati çeken Harris, her gün diğerlerinin hayatlarını kurtarmak, sıhhatlerini ve refahlarını uygunlaştırmak için ellerinden geleni yapan, özveriyle çalışan tüm sıhhat çalışanlarına teşekkür etti.